Kendini sevmek, öz sevgi ve mutluluk bulunacak bir şey değildir. Çünkü bunlar yaratılacak şeylerdir. Kendini sevmek, hayatın için yapabileceğin en üretken şeydir. Çünkü tüm bu şüpheler ve kendini sevmemek seni tam potansiyeline ve elbette gerçek mutluluğa ulaşmaktan alıkoyar.
Kendini sevmezsen gerçekten mutlu olamazsın. Çünkü hayatında her şey ne kadar iyi gidiyorsa gitsin kendini her zaman değersiz hissedeceksin. Kendini sevmek kibirli olmak anlamına gelmez. Öncelikle bunu kafandan silip atmanı öneririm.
1. Hayatının merkezine bakmalısın
Bu hayatı kendi gözlerinden yaşadığını bir kez daha hatırlamanı öneririm. Dünya ve etrafındakilerle olan etkileşimin, düşüncelerin ve olayları, ilişkileri, eylemleri ve kelimeleri nasıl yorumladığın yine seninle alakalı bir durumdur.
Konu gerçeklik anlayışın olduğunda önemli olan tek şeyin kendin olduğunu bilmelisin. Bu nedenle, gerçekliğin kendini ne kadar sevdiğine ve seninle nasıl ilgilendiğine bağlıdır. Kendinle olan ilişkin yaşadığın hayatın türünü şekillendirme konusunda en belirleyici faktördür.
Kendini ne kadar az seversen, ne kadar az dinlersen ve ne kadar az anlarsan gerçekliğin o kadar şaşkın ve sinir bozucu olacaktır. Fakat kendini daha çok sevmeye başladığında gördüğün her şey bir anda değişir. Birçok şeyi mümkün olduğunca daha iyi görmeye başlarsın.
2. Günlük hayatına dikkat etmelisin
Hayatında sevdiğin ve saygı duyduğun insanları düşünmeni istiyorum. Onlara nasıl davranıyorsun? Onlara karşı naziksin, düşüncelerine ve fikirlerine sabrediyorsun. Bir hata yaptıklarında onları affediyorsun. Bu şekilde öyle değil mi?
Onlara alan, zaman ve fırsat verirsin. Büyümek için yeterli alana sahip olduklarından emin olun. Çünkü onları büyüme potansiyellerine inanacak kadar seviyorsun. Şimdi ibreyi kendine çevirmeni istiyorum. Kendine nasıl davranıyorsun?
Kendine sevgi ve saygı veriyor musun? Vücuduna, zihnine ve ihtiyaçlarına dikkat ediyor musun? Günlük hayatında bunları farklı şekillerde ispat edebilirsin. Ama özellikle aşağıdakileri gerçekleştirdiğin zaman kendine değer verdiğini ispat etmiş olursun:
- Düzgün uyumak.
- Sağlıklı beslenmek.
- Kendine zaman ve alan vermek.
- Düzenli egzersiz yapmak.
- Kendine teşekkür etmek.
- İhtiyacın olduğunda bir şeyler oynamak.
- Kötü alışkanlıklardan kaçınmak.
- Fırsat bulduğunda düşünmek.
Gün içerisinde bunlardan kaç tanesini gerçekleştiriyorsun? Ben bunlardan en az 5 tanesini günlük rutin halinde gerçekleştiriyorum. Kendini sevmek bir zihinsel düşünceden farklıdır. Aynı zamanda günlük yaşamına entegre ettiğin bir dizi eylem ve alışkanlıktır.
3. Sorumluluk almalısın
Kendini sevme sorunlarıyla mücadele ediyorsan durumunun sorumluluğunu alman gerekir. Sorumluluk almak hayatta sahip olabileceğimiz en güçlü özelliklerden biridir. Peki neden? Çünkü ister mutlu ister mutsuz ol, bunun sorumlusu bizzat sensindir.
Bundan 3-4 yıl önce hayata daha endişeli ve perişan bir biçimde bakıyordum. İşsizdim, umutsuz bir döngünün içinde sıkışıp kalmış durumdaydım. Üstelik bundan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum. Patlak veren hastalığım (OKB) sonrasında kontrolü iyice kaybetmiştim.
Tek çözüm vardı. O da her şey için kişisel sorumluluk almaktı. Bunu başardım. Bugün çeşitli kelimeler ve cümleler ile insanların hayatlarına dokunabiliyorum. Onlara yol gösteriyorum, dertlerini dinliyorum, binlerce insan ile aynı noktada buluşmayı başarıyorum.
Bunu övünmek için değil, sorumluluk aldığın zaman neleri değiştirebileceğini göstermek için anlatıyorum. Cesaret, dürüstlük ve sorumluluk hayatın bize getirdiği zorlukların üstesinden gelmenin tek yoludur. Bunu asla ama asla aklından çıkarmamanı öneririm.
4. Sorunu kabul etmelisin
Kimse mükemmel değildir. Bazı insanlar öz sevgiyi sonsuz pozitiflik ve sonsuz iyimserlikle karıştırır. Kendilerini ne kadar kötü hissederlerse hissetsinler gün boyu Allah’a şükreden insanlar vardır. Bu yapılacak en doğru şeymiş gibi gözükür ve belki öyledir.
Fakat iyimserlik konusunda insanın dev bir yalan içerisinde olduğunu bilmesi gerekir. Kendi yarının ihtiyaçlarını görmezden gelerek kendinden bir parça olan diğer yarına yalan söylemiş oluyorsun. Bunu fark etmek çok zor değildir.
Çünkü hepimizin karanlık bir yanı vardır. Hepimiz acı ve nefret taşıyan varlıklarız. Bu gerçekleri görmezden gelmek doğru değildir. Çünkü bunu yaptığımız zaman ruhsal ve zihinsel çöküntüye uğrarız. Kim olduğun konusunda dürüst olmalı ve sorunu kabul ederek yaşamalısın.
5. Kalbini açmalısın
Bir önceki adımda sorunu bulmak ve kabul etmekle ilgilendik. Bu adımda ise soğuk ve açılmamış bir kalple uzlaşmayı göze almamız gerekir. Kendine çok basit mi basit bir soru sormanı istiyorum. Kendini tamamen seviyor musun?
Kusurlarını ve hatalarını kabul etmek bir şeydir. Fakat düşüncelerine, duygularına, kusurlarına ve hatalarına sahip olabilecek birini sevmek ise tamamen daha yüksek bir öz sevgidir. Bunun için hayat hikayeni keşfetmekle ilk adımı atabilirsin.
Kendini mümkün ola en samimi şekilde anlamalısın. Her olumsuz duygunun, her utanç verici eylemin, şu anda pişman olduğun her söz ve eylemin nedenini bulmalısın. İstiflediğin her şeyi yerinden oynatmalı ve onlarla yüzleşmelisin.
6. Doğal öfkeyi fark etmelisin
Farkına varman gereken en önemli şey çoğumuzun doğası gereği olumsuz olmasıdır. Her gün binlerce düşünce ile mücadele ederiz. Şaşırtıcı olacak ama bunların %60-70’i olumsuz düşüncelerdir. Neden? Çünkü kendimizi korumak için korkulara ve endişelere ihtiyacımız vardır.
Olumsuz düşünceler üzerinde durman sana nadiren fayda sağlayacaktır. Olumsuzluk ile doğal öfkeyi birbiriyle karıştırmamalısın. Doğal öfkenin yararlı olduğu çeşitli anlar olacaktır. Öfkeni bastırırsan bunu fark edemezsin. Ama gerçekte doğal öfke iyi bir lokomotif olabilecektir.
7. Paylaşmayı öğrenmelisin
Kendini keşfetme yolunda ilerlerken kendinle ilgili seni korkutacak ve şok edecek gerçekleri keşfetmiş olacaksın. Fakat amaç, onların üzerinden ilerlemek, anlayış ve kabullenme yoluyla kendini daha çok sevmeye başlamaktır.
Bunlar, yolculuğunda hayatta kalan seninle ilgili niteliklerdir. Empati, maneviyat, mizah, aşk gibi her şeyi sildikten sonra temizlediğin her şeyi düşünebilirsin. Kendinle ilgili şeyleri sevdiğin zaman kendini dünyayla doğru bir şekilde paylaşmayı başarabilirsin.
8. Amaca sahip olmalısın
Hayatta bir amacın var mı? Lütfen bu konuda dürüst ol. Ne istediğini, nereye varmak istediğini, neden mutlu olmak istediğini ve hayatta anlam bulmak için ne tür bir amaca sahip olduğunu biliyor musun? Bilmiyorsan bunun bir yolu olduğunu söylemeliyim.
Kısa süre önce kendimi herhangi bir yere ait hissetmiyordum. Gemi ilerliyordu ama nereye gittiği belli değildi. Profesyonel destek almak bir çözümdü ama ateş pahası bir çözümdü. Birinin sana akıl vermesi ve karşılığında uçuk miktarlar talep etmesi epey şaşırtıcı diyebilirim.
Her neyse, hayatta bir amaca sahip olman gerektiğinin altını çizmeliyim. Bunu nasıl yapacağını bilmiyorsan neden yaşadığını sorgulamaya başlayabilirsin. Burası bir çıkış yolu olacaktır. Buna da bir cevabın yoksa… Hadi ama bu kadar umutsuz olamazsın!
9. Minnettar olduğun şeyleri düşünmelisin
Minnettar olmak zihniyetini daha iyi hale getirebilecek güçlü bir tutumdur. Zihinsel olarak güçlü insanlar, kendilerine acımayı minnettarlıkla değiştirmeyi seçerler. Minnettar olmak, bir şeylerden memnuniyet duymak fiziksel ve zihinsel olarak daha iyi olmana yardımcı olacaktır.
Elbette öncesinde minnettarlığı nasıl geliştireceğini düşünüyor olabilirsin. Bunun için bir günlük tutabilirsin. Günlüğüne şükran duyduğun şeyleri yazabilirsin. Her sabah hayatında minnet duyduğun birkaç şeyi yazabilirsin. Rutine dahil olduktan sonra daha minnettar birisi olursun.
10. Konfor alanının dışına çıkmalısın
Konfor alanında ilerleme kaydetmen neredeyse imkansızdır. Her ne kadar bu bölgeyle ilişkisi güçlü olan bir birey olsam bile bunu itiraf etmeliyim. Konfor bölgende kalmaya devam ettiğin sürece kendini sevme konusunda problemler yaşayabilirsin.
Konfor alanından dışarı adım atabilmek için son derece korkutucu bir şey yapmana gerek yoktur. Küçük bir adım atmak dahi doğru olabilecektir. Öyleyse, bu konfor bölgesinden nasıl çıkacağını düşünmelisin. Öncelikle seni gergin hissettiren etkinlikleri yazmakla başlayabilirsin.
Konusu güzel bir yazı, ancak insanların kendilerini sevmesi karakterlerine bağlıdır. Zira, komplekslerini yenemedikleri sürece kıskançlıkları azacak, hatta hasetkar olacaklardır. Mutlu yaşamın sırları içinde kendini sevmek başlarda olan bir şıktır. Maaleseftir ki, kusurlarla doğan insanoğlu kusurların sebebini araştırmadığından hayatı çoğunlukla küserek yaşar. Kendine göre o kadar çok dış sebep vardır ki, üstesinden gelmek imkansızdır, çoğu kaderine razı olur, rastgele hayat yaşarlar. Hayatın akışı içinde çevre etkileri ile davranışlarda bulunurlar. Çevrelerindeki insanlar bilinçli ise, doğru telkinlerde bulunuyorsa ne ala! Gel gör ki, eğitim düzeyi düşük çevrelerde doğru bilinçlenip iyi atılımlar yapmak çok zordur. İyi ki, internet var da gençler nispeten gelişebiliyorlar. Eğer, yaratılışın yani dünyada bedensel yaşamın amacını bilseler, çok iyi yaşam sevincine kavuşurlar. Hem kendilerini severler, hem de yaratılan herkesi ve herşeyi. Tabii ki, bu konuma gelmek genç yaşlarda idrak edilen bir şey değildir, Yalnız istisnalar kaideyi bozmaz ama insanlar bizim gibi ülkelerde daha geç bilinçleniyorlar. Bunun da sebebi gelişmekte olan bir ülkede olmamızdır. Yeter ki, her türlü gelişmeyi önceden benimsesinler, kendilerini iyi yetiştirsinler, kabiliyetlerini değerlendirsinler, hobilerini iyi kullansınlar, zamanlarını boş geçirmeyip başaracaklardır. Başarı da her türlü mutluluğu sağlar!
Merhaba,
Bu değerli yorum için çok teşekkür ederim Fehmi Bey. Gerçekten yorumlarınız ile çok değerli katkılar yapıyorsunuz. 🙂