Duygular, hayatımızda her zaman mevcut olan, bazen baskı yapan ve bazen acı veren güçtür. Her geçen gün duygularımız tarafından daha fazla yönlendiriliriz. Ağlarız çünkü yaramız vardır. Fedakarlık yaparız çünkü severiz. Kuşkusuz, duygularımız niyetlerimizi ve eylemlerimizi belirler.
Duygularımız konusunda yanıldığımız zaman daha sonrasında ağıt yakmamız söz konusu olur. Duygularımız tehlikeli uçlar arasında değişkenlik gösterebilir. Yaşamın diğer birçok alanında olduğu gibi duyguları mantıksal bakış açısıyla ele almamız gerekir. Özellikle olumsuz duyguları kontrol edebilmemiz gerekir.
Hemen tepki vermemelisin
Duygulara hemen tepki vermek çok büyük bir hata olabilir. Daha sonra pişman olacağın bir şey söylemek veya yapmak istemiyorsan duygularına hemen tepki vermemeyi öğrenmen gerekir. Duygusal tetiği hemen reddetmek veya kabul etmek yerine, derin bir nefes almalı ve onu kontrol altında tutmalısın.
Beş dakika boyunca derin derin nefes almaya devam edin. Kasların gevşediğinde ve kalp atış hızın normale döndüğünde duygularına karşı harekete geçmeyi düşünebilirsin. Sakinleşmeye başladıkça, hissettiğin duygunun geçici olduğunu fark etmeye başlayacaksın. İlk yapman gereken bunu onaylamaktır.
Yol gösterici bulmalısın
Çoğu insan için yol gösterici olan şey inançtır. En karanlık anlarda seni kurtaran şey inançtır. Bu açıdan onu bir lütuf olarak görmek mümkündür. İnancın ne olursa olsun, ilahi dünya ile sağlıklı bir ilişki geliştirmek engellerini daha kolay bir biçimde aşmana yardımcı olacaktır.
Bunun nedeni, daha yüksek bir güce inandığın zaman aslında bir ilahi müdahaleyle sana ne yapman gerektiğini gösterecek bir gücün varlığına inanmış olursun. İlahi gücü düşünürken hissettiğin duyguyu problemine olumlu bir çözüm olarak düşünmelisin. İleriye doğru adım atmak için aydınlanman gerekir.
Çıkış noktası bulmalısın
İlk iki adımda yaptığın şey duygularını yönetme konusunda kendine fırsatlar yaratmaktır. Şimdi ise onu sağlıklı bir biçimde salıvermen gerekir. Duygularını asla bir şişeye kapatmayı düşünmemelisin. Güvendiğin birini arayabilir veya onun yanına gidip neler olduğunu anlatmayı deneyebilirsin.
Kendi görüşünden farklı bir görüş duymak bilinçlenme konusunda sana yardımcı olacaktır. Bir günlük tutabilirsin, duygularını içsel benliğin doğrultusunda kağıda aktarabilirsin. Birçok insan duygularını dışarı atmak için dövüş sanatlarına başlarlar. Bazısı meditasyon yapar. Sen ise günlük tutarak bunların üstesinden gelebilirsin.
Büyük resmi görmelisin
Büyük resmi görmelisin. İyi veya kötü olsun, hayatımız gerçekleşmesi mümkün olan daha yüksek bir amaca hizmet eder. Bilgelik, anı geçmişte görmek ve herhangi bir durumun daha büyük anlamını anlamak demektir. Başlangıçta zor olabilir ama zaman geçtikçe daha büyük resmin mükemmel görünümünü görebileceksin.
Duygusal olarak dolu olduğunda üzücü bir anın ortasında olsan bile belirli bir amaca hizmet ettiğini fark etmen, hedefine odaklanmanı sağlayacaktır. Büyük resmi görmeye her zaman ihtiyacın olmayabilir. Fakat işin içinden çıkılmaz bir durum söz konusuysa ona odaklanmak çok daha doğru olacaktır.
Düşüncelerini değiştirmelisin
Olumsuz duyguların en büyük özelliği seni tekrarlayan olumsuz düşüncelere bağlı tutmasıdır. Bu olumsuz duygular arasında bir döngü halinde ilerlemen anlamına gelir. Seni kötü hissettiren bir şeyle karşılaştığın zaman onu değiştirmen çok daha doğrudur. Örneğin kötü bir duygunun etkisindeyken olumlu düşünmeye çalışabilirsin.
Olumlu düşünmenin gücü oldukça büyüktür. Onu asla hafife almamalısın. Çünkü olumlu düşünmeyi hafife alırsan ondan faydalanma konusunda bir adım geri atmış olursun. Fakat bunun yerine olumlu düşünmenin gücünden yararlanmaya çalışman gerekir. Bu seni daha mutlu ve huzurlu biri haline gelecektir.
Duygularını affetmelisin
Duygularını harekete geçirici mesajları iyi yakalaman gerekir. Çünkü duygularını tetikleyen şey en iyi arkadaşın, ailen, kendin veya bunların hepsi olabilir. Arkadaşın bir şey yaptığı zaman ani bir öfke dalgası hissedebilirsin. Farklı bir şey yapabilecek olmana rağmen yapmadığın zaman kendinden nefret edebilirsin.
Bu nedenle duygularını affetmelisin. Duygularını affetmeyi başardığın zaman öfkeden ve buna benzer kötü duygulardan uzaklaşmış olursun. Affederken kendini varlığına bağlı sert duygulardan koparken bulmuş olacaksın. Bunu başardığın zaman kendini daha rahat ve huzurlu hissedeceksin.
Duygularını yönetmeye çalışmalısın
Nasıl hissettiğini değiştirmeye başlamadan önce şu anda (o anda) ne yaşadığını kabul etmen gerekir. Gergin misin? Kendini hayal kırıklığına uğramış mı hissediyorsun? Üzgün müsün? Öfkeli misin? Kendini her nasıl hissediyorsan bunu anlamaya çalışmalısın.
Bunu yaparken öfkeye dikkat etmen çok önemlidir. Çünkü öfke bazen utanç gibi duyguların maskesi olabilmektedir. Bu yüzden içindeki duygunun gerçekten ne olduğuna dikkat etmelisin. Duyguna bir ad vermelisin. Endişeli, sinirli ve sabırsız olmak gibi bir sürü duygu hissedebileceğini unutmamalısın.
Yeni bakış açısına odaklanmalısın
Duygular olayları algılama şeklini etkiler. Kendini endişeli hissediyorsan veya o an kendini daha gergin hissetmene neden olabilecek bir şeylerle karşılaşırsan sonucuyla ilgili önceden hüküm vermen söz konusu olabilir. Örneğin, patronundan bir e-posta geldiğinde kovulmak veya terfi etmek arasında bir seçim yapman gerekir.
Sonuç ne olursa olsun gelen e-posta için mutlaka bir fikre sahip olursun. Bu fikir duygusal filtrenin etki ettiği bir durumdur. Bu nedenle daha gerçekçi bir bakış açısı geliştirmek için düşüncelerine yeni bir çerçeve kazandırmaya çalışman gerekir. Bir olayın ne olduğundan çok ona nasıl baktığın çok daha önemlidir.
Bazen farklı bir bakış açısı kazanmanın en kolay yolu bir adım geriye gidip kendine “Bu soruyu yaşayan bir arkadaşıma ne önerirdim?” diye sormaktır. Bu soruyu cevaplamak, daha mantıklı düşünebilmek için duyguların bir kısmını denklemden çıkarmana yardımcı olacaktır.
Kendini olumsuz şeyler üzerinde bulursan beynindeki kanalı değiştirmen gerekebilir. Yürüyüşe çıkmak veya masanı temizlemek gibi çeşitli faaliyetlerde bulunabilirsin. Tek yapman gereken kendine farklı bir bakış açışı kazandırabilmek için yaptığın faaliyetleri farklılaştırmaktır.
Ruh halini güçlendirmeye çalışmalısın
Kötü bir ruh halinde olduğun zaman seni bu durumda tutan etkinliklere girme olasılığın çok daha yüksektir. Kendini izole etmek, dikkatsizce telefonunda gezinmek veya çevrenizdeki insanlara şikayet etmek kötü bir ruh halin davranışlarına verilebilecek en ideal örneklerden birkaçıdır.
Kötü ruh haline sahip olmana neden olan şeyler zaman geçtikçe seni sıkıştıracaktır. Kendini daha iyi hissetmek istiyorsan daha olumlu adımlar atman gerektiğini bilmelisin. Kendini mutlu hissettiğin zaman yaptığın şeyleri düşünebilirsin. Kötü bir ruh halindeyken onları yapıp kendini daha iyi hissetmeye başlayabilirsin.
Etkili yollar bulmalısın
Duyguların doğal olarak düşüncelerini ele geçirirler. Bununla başa çıkmanın belirli yolları var. İşleri basitleştirmek adına bu durumu tersine çevirmek için neler yapman gerektiğine odaklanmalısın. Duyguları görmezden gelmek, onları bastırmak veya onlarla baş etmemek duyguların geri gelip seni etkilemesine neden olacaktır.
Bilinçlenmek
Aşırı duygusal veya aşırı tepki verdiğin zamanların farkında değilsen bunu yönetme şansın yoktur. Dolayısıyla ilk yapman gereken şey bu konuda bilinçlenmekten başka bir şey değildir. Aşırı duygusal veya aşırı tepki verdiğin zaman neler olup bittiğine dikkat etmelisin.
Duygularını izlemeye başlamalısın. Onlara çeşitli isimler vermelisin. Bazen ne hissettiğini tanımlamakta zorluk yaşayabilirsin. Bu nedenle ona bir isim vermek ilerlemek için gerekli olan netliği kazanmana yardımcı olacaktır. Bu neden bilinçlenme adımını asla es geçmemek gerekir.
Niçin sorusunu sormak
Nasıl hissettiğini belirledikten sonra, neden böyle hissettiğini keşfetmek için çaba göstermelisin. İçindeki bu duyguya neyin sebep olduğunu keşfetmelisin. Elbette milyonlarca farklı neden olabilir. Senin yapman gereken kendine bir arkadaş gibi “Sorun nedir?” sorusunu sormaktır.
Böylece zihninde bir cevap arayışına başlayabilirsin. Çoğu zaman sadece bu durum hakkında düşünme şeklin bile yeterli olacaktır. Olumsuz duygular hissetmenin en büyük nedeni değerlerinin o anda mevcut olmamasıdır. Bir diğer olasılık ise değerlerine o an saygı duymamaktır.
Çözüme odaklanmak
Neden sorusuna cevap bulduktan sonra kontrolü geri almak için ne yapabileceğini düşünmelisin. Bazen durum hakkında düşünme şeklini değiştirmen gerekebilir. Gördüğün gibi düşüncelerin doğrudan duygulara yol açar. Eğer kendini kötü hissedersen büyük olasılıkla seni bu şekilde olumsuz bir düşüncen vardır.
Duruma bakmanın diğer olası yollarını düşünmeye başlamalısın. Böylece kendini daha iyi hissedebilirsin. Odaklandığın şey çözümün kendisidir ve onu hiçbir zaman bırakmamalısın. Bazen, belir bir zamanda neden belirli bir şekilde hissettiğini anlayarak duygularını kontrol etmeyi başarabilirsin.
Yaklaşım şeklini seçmek
Bu işin en zor kısmı. Duygularına tepki verme ve onları yönetme şeklin aslında bir alışkanlıktır. Herhangi bir şey hakkında stresli olan, kelimenin tam anlamıyla herhangi bir şeyden korkan insanları fark etmedin mi? Onlar için üzüldüğün kesindir. Sevmedikleri bir durumu çıldırmak ile ilişkilendirip hep işin kolayına kaçtılar.
Duygularını dinlemeyi öğrenmek, tanımlamak, anlamak ve daha sonra onları seçmek, haftada iki kez yemek yapmaya çalışmak gibi bir pratik değildir. Bu temel beceriyi geliştirmek için sürekli ama sürekli olarak çaba içerisinde olmalısın. En önemlisi büyük bir disiplinle hareket etmektir.
Umarım bu yazı duygularını kontrol etme ve duygularını yönetme konusunda sana yardımcı olmuştur. Eklemek veya sormak istediğin bir şeyler varsa hemen yorum yapabilirsin. Ayrıca, yazımı beğendiysen onu arkadaşlarınla paylaşabilir misin?
Her şeye çok çabuk yıkılıyorum , en ufak bir şey beni çok üzüp aglatabilir günlerce ve çok kolay sinirlenirim bundan nasıl kurtulurum
Merhaba,
Bu aşırı hassas birisi olduğunu gösteren bir durum. Bazı zamanlarda bir şeyler yaparken çok iyi, bazen ise çok kötü olabilirsiniz. Ama her gün yeterli olduğunuzu kabul ederek yaşamaya alışırsanız sahip olduğunuz aşırı duygusallıktan kurtulmuş olursunuz. Ayrıca olabildiğince kıyaslamalardan kaçınmanızı öneririm. Başkalarıyla kendinizi kıyaslamanız problem yaratacak en önemli durumlardan birisidir. Son olarak, elbette biraz cesur olmanız gerekir. Cesaret olmadan aşırı duygusallığı yenmeniz mümkün olmayabilir.
Bunun dışında burada yer alan duyguları kontrol etme yöntemlerini kullanmaya çalışabilirsiniz. Eğer probleminiz gerçekten çok ciddiyse ve bunun günlük hayatınıza engel olduğunu düşünüyorsanız profesyonel destek almanız çok daha doğru olacaktır.
Ben kimseyi sevemiyorum özlemiyorum ve güvenmiyorum af edemiyorumda olmuyo
Merhaba,
Mesela bunları yapmak için neler denediniz? Neler olmadı? En ufak bir olumlu gelişme bile elde edemediniz mi? Bu sorulara cevap vermelisiniz. Belki siz çok aceleci davranıyor olabilirsiniz. Hiçbir şey bir gecede olup bitecek değil. Bir şeyleri denerken biraz sabırlı olmanızı öneririm.