İngilizce, dünya üzerinde yaşayan insanların ve kariyer odaklı kendisini geliştirmek isteyen kişilerin büyük bir bölümünün ikinci dili durumundadır. İngilizce öğrenmeye nasıl başlamalı sorusuna cevap arıyorsan birçok şeyin dil bilgisi, okuma, konuşma ve kelime hazinesinde gizli olduğunu bilmelisin.
İngilizce öğrenmeye başlamak için atacağın ilk adım büyük olasılıkla araştırmaya başlamaktır. Araştırma yaparken aklında bulunacak temel unsurlar birbirinden farklı olabilir. Ancak genel olarak bu dili öğrenme konusunda ne tür kolaylıkların olduğu ve en hızlı biçimde nasıl öğrenileceği araştırılan en yaygın iki sorudur.
İngilizceye başlangıç yapmak
Neden İngilizce öğrenmek istiyorsun? İngilizce öğrenmeye başlamadan önce bu soruyu kendine sormalısın. İngilizce öğrenmek için geçerli bir sebebe sahip olman gerekir. Bir başkası istediği için İngilizce öğrenmeye başlaman doğru değildir. Bunu kendin istemelisin ve öğrenme aşamasını daha eğlenceli hale getirmelisin.
- Hedef belirlemelisin: Neden İngilizce öğrenmek istediğini biliyorsan hedef belirlemek kolaydır. Örneğin, İngilizce konuşulan bir ülkeye gitmek isteyebilirsin. Amacın “hayatta kalacak kadar İngilizce öğrenmek” olabilir. Belki zaten birçok yararlı kelimeyi biliyor olabilirsin. Fakat dinleme becerilerini ve telaffuzunu geliştirmek istiyor olabilirsin.
- Günlük tutmalısın: Hedeflerine ulaşmak için ne kadar süre çalışman gerekiyor? Bu cevap her öğrenci için farklıdır. Önemli olan gerçekçi olmaktır. Haftada 60 saatin zaten doluysa haftada 40 saat İngilizce öğrenmeyi planlamak bir hata olacaktır. Yavaş başlamalı ama düzenli çalışmalısın. Senin için işe yarar yöntemleri öğrenmelisin.
- Taahhütte bulunmalısın: İngilizce öğrenmek çok fazla motivasyon gerektirir. Bir kursa gidiyorsan sınıfta olmadığın sürece kimsenin senin yerine katılım sağlayamayacağını bilmen gerekir. Çalışmaya hazır olduğundan eminsen mutlaka bir taahhütte bulunmalısın.
- Eğlenceli hale getirmelisin: Hayatta en iyi yaptığın şeyler yaparken keyif aldığın şeylerdir. İngilizce öğrenirken eğlenmen gerekir. Eğer öğrenirken eğlenme şansın yoksa doğru şekilde çalışmıyorsun demektir. Her zaman eğlenen bir öğrenci olmaya çalışmalısın. Kendini görevde kalmaya teşvik etmek için bir ödül programı oluşturmayı düşünebilirsin.
Dört beceride denge kurmak
Çoğu kişi İngilizce ile daha iyi bir şekilde iletişim kurmak ister. Bu hedeflerinden biriyse, dört ana becerinin dengesini en iyi şekilde kurman gerektiğini unutmamalısın. Dinleme, konuşma, okuma ve yazma konusunda kendini eş düzeyde geliştirmeye çalışmalısın.
Bu becerilerden sadece birinde iyi olmak iletişim kurmana yardımcı olmaz. Örneğin, iyi yazabilmek için önce iyi okuyabilme becerisine sahip olman gerekir. Konuşmadan önce iyi bir dinleyici olman gerekir. Bu iletişim becerilerini iki grupta düşünmeni gerektirir: Dinleme ile okuma ve konuşma ile yazma.
- Dinleme (kulakların yardımıyla)
- Okuma (gözlerin yardımıyla)
- Konuşma (ağız aracılığıyla)
- Yazma (el aracılığıyla)
Burada durum oldukça basittir. Önce birini dinlersin, sonra birine cevap verirsin. Önce birinden gelen yazıyı okursun, sonra ona geri cevap yazarsın. Bu bir iletişim örneğidir. Önce dinleme yaparsın, sonra konuşursun. Önce okuma yaparsın, sonra yazarsın.
Bunların sürekli olarak aynı sırada olmasına gerek yoktur. Bazen önce konuşursun ve sonra dinlersin. Bazen duyduğun bir şey hakkında yazarsın. İletişim sırasında, iletişim kurduğun kişi zıt becerilerden birini kullanır. Bu nedenle, birbirini anlamak için herkesin dört alanda da yetenekli olması önemlidir.
Dinleme becerisini geliştirmek
İngilizce öğrenirken, dinleme becerisi konuşma becerisini önemli ölçüde geliştirmeye yardımcı olabilir. Her şeyden önce dinleme becerisi öğrenmen gereken ilk yetenektir. Doğru, anlamlı ve doğal bir şekilde iletişim kurmak istiyorsan çeşitli İngilizce kelimeleri ve cümleleri tekrar tekrar sürekli olarak duyman gerekir.
- Radyo veya podcast dinleyebilirsin.
- İngilizce dizi veya film izleyebilirsin.
- İngilizce dil öğretici videolar izleyebilirsin.
- İnternet ortamında yer alan diğer dinleme kaynaklarından yararlanabilirsin.
Konuşma becerisini geliştirmek
Konuşma becerisini geliştirmek maalesef tek başına yapabileceğin bir şey değildir. Dört temel beceri göz önüne alındığında onu diğerlerinden ayıran en önemli özellik budur. Tek başına kitap okuyabilirsin, podcast dinleyebilirsin ve mesaj yazabilirsin. Fakat tek başına konuşarak konuşma becerini bir noktaya kadar geliştirebilirsin.
- Ayna karşısında kendinle konuşabilirsin.
- Kendi sesini kayıt altına alabilirsin.
- Telefonda başkalarıyla konuşabilirsin.
- Dil kursuna konuşuyorsan sınıfta aktif katılımcı olmayı denemelisin.
- En bilindik deyimleri öğrenmelisin.
- İnternet ortamında yer alan konuşma derslerine katılabilirsin.
Okuma becerisini geliştirmek
Şu anda yazdıklarımı Türkçe olarak okuyorsun. “Right now you are reading English.”, bu yazdığım ise “Şu anda İngilizce olarak okuyorsun.” anlamına gelir. Her iki cümleyi de okuduğun zaman beynini aynı oranda kullanmış olursun. Bir başka ifadeyle okuma becerini konuşturmuş olursun. Onu geliştirmek ise senin elindedir.
- Her gün gazete, internet sitesi veya roman gibi bir şeyler okumalısın.
- Okuduğun hemen hemen her şeyin ilgini çekmesi çok önemlidir.
- Okuduğun materyallerin öğrenme seviyene uygun olması gerekir.
- Okuduğun her şeyde kim, ne, nerede, ne zaman ve niçin sorularına cevap bulmalısın.
- Aktif bir biçimde İngilizce’den İngilizce’ye sözlük kullanmaya çalışmalısın.
- Bilmediğin kelimeleri tekrar tekrar yazacağın bir sözlük oluşturmalısın.
Yazma becerisini geliştirmek
Yazma becerini geliştirebilmek için öncelikle okuma ve dinleme becerilerini geliştirmen gerekir. Çünkü herhangi bir girdi olmadığı zaman çıktıyı oluşturma şansın olmayacaktır. Yazma becerisinin geliştirilmesi düzenli olarak kelimelerin kullanılması ve cümle oluşturulması anlamına gelir.
- İngilizce olarak bir günlük tutmalısın.
- İngilizce olarak e-postalar yazmalısın.
- Yerel haberleri İngilizce olarak tekrar yazmalısın.
- Dil bilgisi konusunda önemli kuralları öğrenmelisin.
- En çok yazım hatası yapılan kelimeleri öğrenmelisin.
Temel unsurları öğrenmek
Dil bilgisi konusunda temel bilgileri edindikten ve kelime hazineni biraz geliştirdikten sonra adım adım aşağıdaki unsurları öğrenmeye başlayabilirsin. Bunlar sana İngilizce öğrenme ve konuşma açısından ekstra avantaj sağlayacaktır. En azından daha hızlı bir biçimde İngilizce öğrenme konusunda sana yardımcı olacaklardır.
Yer edatları
Yer edatları, belirli bir nesnenin pozisyonunu bildirmek için kullanılan sözcüklerdir. In, on, at vb. sözcükler bu kapsamdadır. Anlamlarına göz atacak olursan içinde, üzerinde gibi yer veya pozisyon bildiren sözcükler olduğunu görebilirsin. Bunlar özellikle konuşma dilinde çok önemli yere sahiptirler.
Çünkü yer edatları konusunda bilgi sahibi olduğun zaman bir şeyleri tarif ederken daha anlamlı ve daha doğru cümleler kurabilirsin. Dilin çok daha akıcı olmaya başlar. Benzer şey yazı dili için de geçerlidir. Yer edatlarını kullanabildiğin sürece anlatmak istediğini daha net anlatabilirsin.
Düzensiz fiiller
Düzensiz fiiller geçmiş zaman eklerinde sözcüğün sonuna ilave sözcük eklenmesi yerine sözcüğün tamamen değişmesine neden olan fiillerdir. Bunlar kafa karıştırıcı olabilirler. Düzensiz fillere alışmanın en kolay yolu onları daha sık bir biçimde kullanmaktır.
Örneğin, beğenmek anlamına gelen “like” sözcüğünü geçmiş zaman olarak kullanman gerektiğinde “liked” olarak ifade edersin. Fakat gitmek anlamına gelen “go” sözcüğünü geçmiş zaman olarak kullanmak istediğinizde “went” olarak ifade edersin. Bu düzensiz fiilleri ezberlemek dil gelişiminde çok önemlidir.
Zamirler
Zamirler cümle içerisinde sıkça kullanacağın ben, sen, o vb. şahıs belirtme sözcükleridir. Bu sözcükleri bilmeden ve tam olarak kullanımlarını öğrenmeden İngilizce konusunda kendinizi geliştiremezsin. Dolayısıyla başlangıçtan itibaren zamirleri en verimli biçimde öğrenmeye çalışmalısın.
Zamirlerin önemini iyi kavramak gerekir. Birisi senden zamirleri kullanmanı istediğinde kimliğine saygı duymanı ister. Bir şekilde yanlış zamir kullanırsan (örneğin he yerine she dersen) hitap edilen kişi bunu saygısızlık olarak görebilecektir. Zamirler özellikle konuşma dilinde çok ama çok önemlidirler.
Zaman edatları
Tıpkı yer edatları gibi zaman edatları da İngilizce öğrenimi konusunda bilmen gereken sözcüklerdir. Bu sözcükleri öğrenmen durumunda zaman ifadelerini içeren cümleleri rahatlıkla kurabilir ve daha akıcı bir biçimde konuşabilirsin. Bu açıdan zaman edatlarının hem konuşma hem yazma için önemli olduğunu söyleyebilirim.
Zaman edatları, takvimdeki bir tarih, haftanın günlerinden biri veya bir şeyin gerçekleştiği gerçek zaman gibi belirli bir zaman periyotunun tartışılmasına izin verirler. Zaman edatları, yer edatları ile aynı kelimelerdir. Fakat bu kelimeler zaman belirtirken farklı şekillerde kullanılırlar.
Sayılabilen ve Sayılamayan İsimler
Sayılabilen ve sayılamayan isimler düzensiz fiiller gibi cümle içerisinde farklı biçimde ele alınırlar. Sayılamayan isimler ekmek, meyve suyu, çay gibi isimlerdir. Bunların başına miktar belirten sayı sıfatları getirerek cümle kuramazsın. Bu hem konuşma hem de yazma dilinde oldukça önemlidir.
Sayılamayan isimleri bilmek ve bu konudaki mantığı anlamak İngilizceyi geliştirmek için son derece önemlidir. Örneğin, “üç çay” kelimelerini çevirirken “three tea” dersen hata yapmış olursun. Bunun yerine “three cups of tea” demen gerekir. Çünkü çay sayılamayan bir isimdir.
Günler ve aylar
İngilizce öğrenmek istiyorsan ilk başta en basit ve en gündelik kelimeleri hafızana atmalısın. Saat dilimleri, haftanın günleri ve aylar bu kapsamdaki kelimelerden bazılarıdır. İngilizce aylar öğrenirken zorluk yaşamayacak olduğun kelimelerden oluşurlar. Dolayısıyla bunları kolayca öğrenebilirsin.
Benzer durum günler, sayılar ve saatler için geçerlidir. Bunların her birisi gündelik hayatta karşımıza bol bol çıkabilecek kelimelerdir. Haliyle İngilizce öğrenmeye ilk olarak buradan başlaman gerekebilir. Birisi sana günü sorduğunda kısaca “Saturday” yani “Cumartesi” diye cevap vermen oldukça kolaydır.
Kipler
Gerek konuşurken ve gerek ise yazarken ihtiyacın olacak en önemli bilgi, dil bilgisinde yer alan kipler ve onların kullanım biçimidir. Kipleri en iyi biçimde öğrendiğin zaman İngilizce öğrenme konusunda büyük bir zorluğun üstesinden gelmiş olursun.
Kipler İngilizce dilinin en önemli kısımlarını oluştururlar. Çünkü kipler olmadan doğru cümle kurma şansın olmaz. Sürekli geniş zamanda cümle kurarsın. Bu kısa süreli konuşmalarda işe yaramayabilir. Fakat yer ve özellikle zaman belirtmen gereken cümlelerde kipler olmadan başarılı olamazsın.
Zaman Zarfları
Bir olayın ne zaman gerçekleştiğini anlatmak istiyorsan zaman zarflarına başvurursun. Zaman zarflarını öğrenmeden kendini İngilizce öğrenmiş sayamazsın. Çünkü doğru cümleler kurmak ve anlatmak istediğini doğru şekilde anlatmak için zaman zarflarına ihtiyacın olacaktır.
Zaman zarfları bize bir eylemin ne zaman gerçekleştiğini, aynı zamanda ne kadar ve ne sıklıkta gerçekleştiğini söylerler. Zaman zarfları değişken değildirler ve İngilizcede son derece yaygın kullanılırlar. Zaman zarfları, zarfın bize söylediğini anlamak için genelde cümle içerisinde standart konumlara sahip olurlar.
Umarım bu yazı İngilizce öğrenmeye başlamak konusunda sana yardımcı olmuştur. Eklemek veya sormak istediğin bir şeyler varsa hemen yorum yapabilirsin. Ayrıca, yazımı beğendiysen onu arkadaşlarınla paylaşabilir misin?
Ben ingilizce öğretmeni olmayı hedefledim ama daha 10. Sinifim ve o kadar fazla ingilizcem yok daha başarılı olmak istiyorum kimsenin olmadığı başarı seviyesini ben ingilizcede elde etmek istiyorum acaba nasıl bir yol izlemeliyim
Merhaba,
Buradaki adımları kullanarak giriş yapabilirsiniz. Sonrasında ise nasıl ilerlemeniz gerektiğine geldiğiniz noktaya göre karar verilmesi gerekir. Öncelikle burada yer alan adımları uygulamanızı öneririm.
Merhaba,
Kaan bey ben bir mağazada uzman olarak yani mağaza şefi olarak görev yapıyorum. Geçenlerde müdür yardimcisi seçmeleri tarzında bizi merkeze çağırıp sunum yapmamızı istediler işte bir kaç tane ana başlık verip, kendilerinin de hazırladığı ufak bir test tarzında birsey yaptılar.Ben de geçemedim malesef ve bununla ilgili eksik yanlarımın neler olduğunu rapor şeklinde gönderdiler amacım bunları tamamlamak eminim ki bu eksiklerim sadece yaptığım işte değil hayatımda da beni farklı yerlere götüreceğini inanıyorum.Aslında çalışkan birisiyim kız arkadaşım varken ve hayatım iyi gidiyorken bir çok şeyi başarabildim ama ne yazık ki herşey tersine döndü ve bu yüzden kendimi saldım birseyi yaparken isteksiz bir şekilde önemsemeden ilerlemeye başladı zamanım o şekilde geçiyor ki hala da öyle kurtulamıyorum.Artık daha verimli olmak istiyorum kendimi geliştirmek ve başarılı olmak istiyorum işimdi hayatımda bu düşüncelerden nasıl kurtula bilirim daha verimli olmak için kendimi ne ile meşgul etmem gerekiyor.
Merhaba,
Şöyle ifade etmeye çalışayım insan hayatında belirli bir noktaya geldikten sonra oraya nasıl gelmişse hayatının geri kalanına öyle devam etmek ister. Eğer bilgisayar oyunu oynuyorsanız bu “oyunu kaydet” anlamına gelir. İlerlerseniz ve başarısız olursanız oyuna kaydettiğiniz yerden devam edersiniz fakat gerçek hayatta buna benzer bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla o kayıpların hepsinin yeri doldurulmak istenir ve bu uğurda çaba gösterilirken aslında her şeye çok isteksizce yaklaşılır. Buna sebep olan düşünce ise kaybedilen her parçanın yerinin doldurulamaz olmasıdır.
Sizin durumunuz aslında tam olarak bu. Arkanıza aldığınız rüzgarla ilerlerken bir anda karşıdan gelen rüzgarı hissettiğiniz için ilerlemekte güçlük çekiyorsunuz ve aslında yine rüzgarla aynı yöne doğru gitmeyi tercih edip hayatınızı sekteye uğratıyorsunuz. Sizce buna değer mi? İleriye doğru gitmek yerine geriye gitmeyi tercih etmek her şeye değer mi? Onca başarı, onca çaba ve onca emek ortaya koymuşken en başa dönmek sanırım hiçbir zaman istemeyeceğiniz bir şeydir.
Kaydettiğiniz birçok şeyi geri getirebilirsiniz ama kaybettiğiniz zamanı asla geri getiremezsiniz. Bunun farkında olabilirseniz eğer motivasyonunuzu güçlendirme konusunda adımlar atmaya başlayabilirsiniz. Her ne olursa olsun iyisiyle kötüsüyle hayat devam etmektedir. Önemli olan her birinden ders çıkartıp iyinin peşinden gidebilmektir.