Kendini geliştirmek için 37 pratik yöntem

Kendini geliştirmek istiyorsan öncelikle ne yapman gerektiğini bilmelisin. İnsan sürekli kendisini nasıl geliştirebileceğini düşünür durur. Kendini geliştirmek için birçok farklı yöntemi dener. Ben farklı bir yol izlemeyi düşünüyorum. En azından denenmiş ve test edilmiş yöntemlerle buluşmanı sağlamak istiyorum.

Hayatını iyileştirmek her zaman büyük bir atılım yapmakla ilgili değildir. Sürekli üzerinde çalışabileceğin bir şeydir. Her ne kadar hayattaki öncelikler arasında kendini geliştirmek arka sıralarda yer alsa bile birkaç dakikanı ayırarak bunu başarabilirsin.

Kendini geliştirmek istiyorsan öncelikle ne yapman gerektiğini bilmelisin. İnsan sürekli kendisini nasıl geliştirebileceğini düşünür durur. Kendini geliştirmek için birçok farklı yöntemi dener. Ben farklı bir yol izlemeyi düşünüyorum. En azından denenmiş ve test edilmiş yöntemlerle buluşmanı sağlamak istiyorum.

Her gün kitap okumalısın

Kitaplarla aran nasıl bilmiyorum. Onları seven insanlardan biri olabilirsin. Eğer öyleyse çok şanslısın demektir. Kitaplar bilgi depolarıdır. Bir kitaptan faydalanmanın sayısız yolu vardır. Kitapların doğası insana inanılmaz bir gelişim olanağı sunar. Senin okuduğun bir kitabı senden sonra yakın bir arkadaşın okumuş olsa bile seninle aynı deneyimlere sahip olmayacaktır.

Bilgi her ne kadar evrensel gibi gözükse bile bilgiyi işleme son derece öznel bir durumdur. Alışkanlıklar insanın başarıya giden yoldaki en önemli dostudur. Alışkanlıkların iyiyse güçlü bir insan olursun. Bu nedenle alışkanlıklar konusunda titiz olmalısın. Örneğin, günlük tutmak bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığın faydaları için günlük nasıl yazılır isimli yazıma bakabilirsin.

Diğer taraftan sürekli televizyon izlemek, bilgisayar başında uzun süre eğlence odaklı vakit geçirmek, geç yatıp geç kalkmak gibi durumlar birer alışkanlıktır. Bunlar sağlığın ve gelişimin için faydalı olmaktan ziyade zararlıdırlar. Her biriyle aranda bir miktar mesafe olması gerekir.

Yeni bir dil öğrenmelisin

Türkiye’de doğmuş birisi olarak tanışacağın ilk dil büyük olasılıkla Türkçe olacaktır. Ancak kendini bu dille sınırlı tutmamalısın. Mutlaka donanımına ikincil bir dil katmalısın. Çoğumuz için bu ortaokul ve liseden itibaren öğrenmeye başladığımız İngilizce dilidir. Bazımız İngilizce öğrenme konusunda başarılı oluruz. Bazılarımız ise bir türlü öğrenemeyiz.

Çabalarını yersiz görmemelisin. Yeni bir dil öğrenmek için inatçı olmalısın. Çünkü yeni bir dil sürekli kendini geliştirmeni ve kendine destek olmanı sağlar. Yeni kültürlere açılmış olursun. En önemlisi yeni bilgilerle tanışma olasılığını artırırsın. Önerim bir an önce İngilizce öğrenmeye çalışmalısın. Aklında farklı bir dil varsa o hedef için de çaba gösterebilirsin.

Yeni bir hobi kazanmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan her zaman favori olan hobilerinin dışına çıkma cesaretini göstermelisin. Öğrenebileceğin yeni şeyler olup olmadığını gözden geçirmelisin. Elbette kalkıp sırf hobi olsun diye at biniciliği yap diyemem. Neye yatkın durumdaysan onunla ilgilenmelisin. Örneğin, futboldan hoşlanıyorsan basketbola bir şans vermeyi düşünebilirsin.

Yeni hobinin illa eğlence odaklı olmak zorunda değildir. Leziz yemekler yapabilmek için mutfağa girip Anadolu mutfağının meşhur yöresel yemeklerini yapmaya çalışabilirsin. Belki daha teknolojik ilerleyerek web tasarımı öğrenebilirsin. Bir blog açabilir ve içini hoşlandığın konudaki yazılarla doldurmayı başarabilirsin.

Yeni kurslara katılmalısın

Bu aslında bir fırsat adımıdır. Yeni kurslara gitmek demek yeni şeyler öğrenebilmek anlamına gelir. Aynı zamanda yeni insanlarla tanışma fırsatı elde edebilirsin. Bilgi ve becerilerini geliştirirken aynı zamanda sosyal becerilerini geliştirmek istemez misin? O halde başvurman gereken yer kurslardır.

Kursların uzun vadeli, yorucu ve sıkı takip gerektiren bir şeyler olmasına gerek yoktur. Çeşitli atölyelere katılabilirsin. Bu atölyelerden kazandığın izlenimlerle yoluna devam etmeye çalışabilirsin. Örneğin, Android uygulama geliştirme kursuna ve çalışma gruplarına katılabilirsin.

Korkularının üstesinden gelmelisin

Hepimizin bazı korkuları vardır. Belirsizlikte korkarız, toplum önünde konuşmaktan korkarız, risk almaktan korkarız. Bunların hepsine veya sadece birine sahip olabiliriz. Bunlar bizi bulunduğumuz konumda tutarlar ve ileriye doğru adım atmamıza engel olurlar. Önce sahip olduğun korkuları tanımlamalı ardından gelişim için fırsatları ortaya çıkarmalısın. Bir şeyden korkuyorsan o alanda bilgi eksiliğine sahip olabilirsin.

Her başarının ardında çok ciddi çalışma vardır. Çalışıp çaba göstermediğin müddetçe başarı elde etsen bile pek bir değeri olmayacaktır. Sürekli rahatlık bölgende kalırsan ve ileriye doğru adım atmayı göze alamazsan kendini geliştirmenin bir yolunu bulamazsın.

Rahatlık alanın hayatında zamanının büyük bir kısmını harcadığın alandır. Diğer insanların buraya çok fazla müdahale etmesini istemezsin. Yine diğer insanların müdahalelerini kısıtlayarak farklı şeyler yapmayı deneyebilirsin. Yeni şeylerle uğraşmak gelişimin için oldukça değerlidir.

Yeteneklerini geliştirmeye çalışmalısın

Bireysel olarak bir insan çok farklı yeteneklere sahip olabilir ama burada önemli olan sahip olunan yeteneklerin işlevsellik durumudur. Her konuda bilgi sahibi olduğun zaman çok daha iyi bir insan olacağını düşünüyor olabilirsin. Ancak bu çok sağlıklı bir düşünce değildir.

Yetenek çantanda 20-30 tane kabiliyet olabilir ama aralarından bir tanesini bile en iyi şekilde gerçekleştirecek kadar becerikli değilsen gelişim açısından bir anlamı olmayacaktır. Miktarları değil niteliği düşünerek hareket edip yeteneklerini geliştirmeyi düşünmelisin. Örneğin, ben bir blog yazarıyım ve sürekli olarak araştırma ve yazma becerilerimi geliştirmek durumundayım. Sen neleri tercih edersin?

Erken kalkma alışkanlığı edinmelisin

Kendini geliştirmek istiyorsan aynı zamanda üretkenliğini geliştirmen gerekir. Birçok başarılı iş adamı ve iş kadını sabah erken kalkma alışkanlığına sahiptir. Bu sayede günlerinden ekstra verim almayı hedeflerler. Sabah 06:00 gibi uyanmaya çalışmalısın. Bu senin gün boyunca aktif kalmanı sağlayacaktır. Başlangıçta alışmak için biraz zorlanırsın ama alışkanlığı edindikten sonra işin fazlasıyla kolay olacaktır.

Erken kalkmış olman hemen kalkıp ağır işlerle uğraşman gerektiği anlamına gelmez. Tam tersine güne hafif eforla başlamak iyi bir fikirdir. Bir fincan sabah kahvesi yaptıktan sonra kahvaltını hazırlayabilir ve mutlu bir kahvaltıya başlangıç yapabilirsin. Sonrasında birkaç sayfa kitap okuyarak işe gitmek için yola çıkabilirsin. Bu rutin sabahı en iyi şekilde geçirip gün boyu enerji dolu kalmana yardımcı olacaktır.

Erken yatma alışkanlığı edinmelisin

Erken kalkmak istiyorsan ne yapman gerekir? Elbette erken yatman gerekir. Gece 01:00’de yatıp sabah 06:00’da kalkmak kadar yorucu başka bir eylem yoktur. Her zaman doğru miktarda uyumalı ve doğru şekilde uyumalısın. Bazen sağda solda, televizyonda veya sosyal medyada uyku saatleriyle ilgili bir şeyler duymuş olabilirsin.

Uzmanlar bu konuda net değiller ama ben gayet net olacağım. Bir günün gerçekten iyi geçmesini istiyorsan en az 8 saat uyuman gerekir. Sabah 06:00’da kalkacaksan saat 22:00’de uyumalısın. Uyumadan önce dilediğini yapabilirsin. Sosyal medyada gezinebilir, birkaç sayfa kitap okuyabilir veya arkadaşlarınla telefonda konuşabilirsin. Burada önemli olan erken yatma konusunda süreklilik ortaya koymandır.

Egzersiz yapmalısın

Erken kalkmayı alışkanlık edindiysen her şeyi bununla sınırlı bırakmamalısın. Aynı zamanda egzersiz konusunu bir alışkanlık haline getirmelisin. Ağır egzersizler yapmana gerek yoktur. Örneğin, haftanın üç günü 30 dakikalık hızlı yürüyüşler gerçekleştirebilirsin. Bunu yapma imkanın yoksa evde kendine ait bir ortamda ekipmansız antrenman yapabilirsin.

Egzersiz konusunda kişisel tercihler her zaman değişiklik gösterecektir. Benim için yürüme ve koşma önemlidir. Senin için yüzme iyi bir egzersiz biçimi olabilir. Neye imkanın varsa onu yapmaya çalışmalısın. Önemli olan hareketli kalman, fiziksel olarak iyi durumda olman ve sağlıklı bir hayata sahip olduğunu hissederek yaşamaktır.

Geleceğe not bırakmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan bunu mutlaka yapmalısın. Bundan beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun? Aynı mı olacaksın? Bir şeyler değişecek mi? Neler değişecek? Kişiliğinde değişimler olacak mı? En önemlisi kendini geliştirmiş olacak mısın? Bunu bilebilmek için gelecekteki kendine bir not yazmalısın. Bazısı buna geleceğe mektup adını verir.

Burada temel amaç kendin için bir motivasyon kaynağı oluşturmaktır. Örneğin, mektuba “İngilizce konuşamıyorum ama bir yıl sonra konuşabilen birisi olacağım.” diye bir cümle bırakabilirsin. Bu cümle senin için sihirli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Notu bir zarf içerisine koyup onu zamanı geldiğince açmak üzere bir yere saklamalısın. Artık mektubu açma niteliğine sahip olduğun zaman onu açabileceksin.

Rahatlık bölgenden çıkmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan çaba göstermen gerekir. Yoğun çaba gösterdiğin zaman bunun meyvesini toplayacağından emin olabilirsin. Ancak rahatlık bölgende kalmaya devam edersen bu hiçbir şey yapmadığın anlamına gelecektir. Bu nedenle bir fırsatını bulup rahatlık bölgenden çıkman gerekir. Bu kendini geliştirmek için kendine yapabileceğin en güzel iyiliklerden biridir.

Peki, rahatlık bölgesi nedir? Sürekli aynı yerlerde mi takılıyorsun? Sürekli diğer insanların sana ait alana yanaşmasına izin vermiyor musun? İşte bu rutin senin rahatlık alanın durumundadır. Bu bariyerleri ortadan kaldırmalı ve farklı bir şeyler yapmalısın. Kendini yeni deneyimlere, yeni becerilere ve yeni etkileşimlere açık hale getirerek yeni şeyler öğrenmeye başlayabilirsin.

Rekabete girmelisin

Rekabeti küçümsemeni asla önermem. Çünkü bu kendine yapabileceğin büyük kötülüklerden biri olacaktır. Rekabet her zaman daha fazlasını yapabilmek için seni ikna edebilecek özel bir durumdur. Kendini geliştirmek için hedefini belirlemiş durumdaysan o hedef için kendine bir rakip bulmalısın. Bir rakip yoksa onu yaratmalısın.

Peki, nasıl olacak bu iş? Yakın bir arkadaşınla yemeğine iddiaya girebilirsin mesela. Örneğin, “Bir yıl sonra Almanca öğrenmiş birisi olacağım göreceksin. Var mısın iddiaya?” diye bir arkadaşınla iddiaya tutuşabilirsin. Arkadaşın senin gelişmeni isteyen biriyse bunu seve seve kabul edecektir. Sonunda yemek ısmarlamak olsa bile gerçek arkadaşlar bunun lafını dahi etmeyecektir.

Kör noktaları bulmalısın

Bunun zor bir adım olduğunu söylemeliyim. Kör nokta görme şansımızın olmadığı alanları ifade eder. Bu, özelliklerin, değerlerin, davranışların, özel durumların, alışkanlıkların, hislerin ve düşüncelerin gibi farklı şeylerden oluşur. Kendin hakkında bilmediğin veya göremediğin şeyleri öğrenmen gerekir. Böylece kendini geliştirmek için çok daha etkili adımlar atabilirsin. Çünkü önünde hedefin belli olmuş olur.

Örneğin, kibirli insanları pek sevmediğini düşünelim. Neden? Bu soruyu ilk duyduğunda ilk vereceğin cevap “beni rahatsız ediyorlar” veya “çok zorlayıcı insanlar” diye bir tanımlama yapabilirsin. Ancak bunlar buz dağının görünen yüzüdür. Senin bulman gereken ise kibirli insanların seni etkilemesinin arkasındaki derin sebeplerdir.

Destek almalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan geri bildirim almak son derece önemlidir. Örneğin, ne kadar çaba gösterirsen göster kör noktalarını öğrenme konusunda yetersiz kalabilirsin. Bu noktada seni tanıyan insanlardan destek almayı düşünmelisin. Çünkü insanın kendini başkalarının gözünden görme ihtimali çok düşüktür. Sana dışarıdan bir göz lazımdır. Bunu en yakınındaki insanlarda bulabilirsin.

Arkadaşlarından alacağın destek çok önemlidir. Çünkü sen kendini farklı konumda görürken onlar seni farklı bir konumda görebilirler. Davranışlarını ve düşüncelerini daha objektif bir biçimde yorumlama şansına sahiptirler. Bu imkandan yararlanmalı ve kendini geliştirebilmek için eleştirileri kabul etmelisin.

Eleştirilere açık olmalısın

Rekabetçi olmadığın zaman gelişimin yavaş olur. Bir rekabet ortamı oluşturmalı ve bu ortamda varlık gösterebilmek için tüm çabanı ortaya koymalısın. Kilo vermeye çalışabilirsin, günlük yirmi farklı hareket yapabilirsin, aylık harcadığın miktarı kısmanın yollarını arayabilirsin. Rekabet edebilmek için belirlediğin hedef ne olursa olsun ona bağlı kalmaya çalışmalısın.

Kendini geliştirmek istiyorsan en önemli yardımcıların sana gelen eleştiriler olacaktır. Eleştiriler saptamakta zorlandığın eksik yanlarını ortaya çıkarırlar. Bununla birlikte keşfetmekte zorlandığın kör noktaları eleştiriler yardımıyla açığa çıkarabilirsin. Her insan eleştirilmekten çok hoşlanmaz. Ailenden, arkadaşlarından veya iş arkadaşlarından gelen eleştirilere karşı açık olmalısın.

İrade gücünü yükseltmelisin

Belirlemiş olduğun bir yolda giderken istediğin faydaları göremezsen artık vazgeçmen gerektiğini bilmelisin. Örneğin, 5 yıl boyunca aynı şeyi yapıyorsan ama bir türlü sonuç alamıyorsan artık farklı bir yol çizmeye çalışmalısın. Yeni bir yol seçmeli ve o tarafa gitmelisin. Bunu yapabilmek için irade gücüne ihtiyacın olacaktır.

Süreci başlatabilmek için ilk ihtiyaç duyduğun şey irade gücüdür. Geçen yıl yaptığın aynı şeyleri tekrar yapmana gerek olmadığını bilmelisin. Hatalarını fark edip onları temizlemelisin. Geçmişe değil geleceğe yatırım yapmalısın. Böylece ortaya koyduğun çabayla ilgili farklılıkları görmeye başlayabilirsin.

Hatalarını kabul etmelisin

Bazen hatalarımızı kabul etmekte zorlanırız. Bu durumda işimize yarayacak çok önemli iki kelime vardır. “Özür dilerim.” diyebilme cesaretini göstermelisin. İstersen bunu Fransızca bir kelime olan “Pardon” ile yapabilirsin. Seçim sana kalmış. Basit bir özür dahi çıkmış olduğun yeni yolda sana destek olacak ilk motivasyon kaynağıdır.

Hatalarını kabul etmelisin. Hatta hatalarını kendine itiraf etmelisin. Onlar hakkında herkese tek tek hesap vermek zorunda değilsin. Sadece oturup kendinle konuşmalısın. Yok yere canını sıkmana gerek olmadığını bilmelisin. Her ne yaparsan yap kendine yaparsın ama gelişim beklentin varsa hatalarını kabul etmen çok önemli bir ayrıntıdır.

Yapılacaklar listesi kullanmalısın

Yapılacaklar listesi kullanmak üretkenlik için çok önemlidir. Bu listeler sayesinde odaklanma problemini dahi ortadan kaldırabilirsin. Vaktinin bir kısmını yapılacaklar listesi oluşturmaya ayırmalı ve bunu yaparken aşırı seçici davranmalısın. Örneğin, bugün bir blog yazı yazmak istiyordum ve bunu yapılacaklar listesine eklemiştim. Şimdi bunu yapmak üzereyim.

Yapılacaklar listesinin nasıl oluşturulduğu önemli değildir. Bazı insanlar klasik kağıt ve kaleme sadık kalmaya çalışırlar. Bazı insanlar ise teknolojinin getirdiklerini kullanırlar ve bilgisayarlarında bir not uygulaması kullanırlar. Bazı insanlar ise bunun için geliştirilmiş mobil uygulamaları kullanırlar. Örneğin, yapılacaklar listesi uygulamaları kısmında işe yarar bazı uygulamalara değinmiştim. Gönül rahatlığıyla bunları kullanabilirsin.

Zayıf yanlarını keşfetmelisin

Herkesin bir kusuru vardır. Bir başka ifadeyle hiç kimse mükemmel değildir. Önemli olan bu kusurların farkında olmak, onları anlamak ve onları ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Bunu yaparak kendini geliştirmek için epey etkili adımlar atabilirsin. Kusurların nelerdir? Bu kusurları kapatmak için neler yapabilirsin? Bu sorulara çeşitli cevaplar bulmalısın.

Kusurların her ne ise onları saptarken dürüst olmalısın. Kusurlar ve onları ortadan kaldırma konusunda sabırdan sonra en çok ihtiyacın olacak nitelik dürüstlüktür. Dürüst olmazsan kusurlarını göremezsin, kusurlarını göremezsen kendini geliştirme konusunda ileri doğru adım atamazsın. Bunun bilincinde olmak çok önemlidir.

Hedeflerini gözden geçirmelisin

Bundan sonraki adımda harekete geçmeni önereceğim ama şimdi hedeflerine göz atma vakti. Bir hedef için yola çıktığın zaman aklında sadece o olur. Bu hedef büyük bir hedef ise ve parçalanmamış vaziyette önünde duruyorsa büyük bir hata yaparsın. O hedefi parçalara ayırıp öyle hareket etmelisin. Çünkü küçük hedefleri yerine getirmek her zaman büyük hedefleri yerine getirmekten daha kolaydır.

Süreci hemen şimdi başlatmaya çalışmalısın. Yüksek hedefler belirlemelisin. Bu yüksek hedefleri parçalara ayırmalısın. Yapabileceğin nitelikte her parça yeterli olacaktır. Yapabileceğinin ötesinde hiçbir şey ile ilgilenmeni tavsiye etmem. Önemli olan küçük parçaları yutarak büyük hedefe doğru ilerleyebilmektir.

Harekete geçmelisin

Kendini geliştirmenin en kolay yolu hiç kuşkusuz harekete geçmektir. Öğrendiğin onlarca bilgiyi hiçbir yerde kullanmazsan bir anlamı olmayacaktır. Dolayısıyla edindiğin her bilgiyi kullanmanın yollarını bulmalısın. Mümkünse hiçbir yerde kullanamayacak olduğun bir bilginin peşinden gitmemelisin. Bu çabana ve emeğine yazık etmen anlamına gelir.

Peki, harekete nasıl geçebilirsin? Yukarıda söylemiş olduğum yapılacaklar listesinden yardım alabilirsin. Öncelikle yapman gereken hedef oluşturmaktır. Bir şeyi hedefin haline getirdikten sonra onu birkaç eşit parçaya bölerek küçük hedefler oluşturmalısın. Küçük hedefleri yapılacaklar listesine kaydederek onları adım adım yerine getirmelisin. Böylece başlangıçta büyük gözüken hedefini yerine getirmiş olursun.

Kötü alışkanlıklarına veda etmelisin

Yapmaktan çok hoşlandığın ve kendine bir türlü hakim olamadığın bir şey var mı? Örneğin, güne mutlaka kahve içerek başlaman gerektiğini düşünüyor olabilirsin. Her akşam işten çıktıktan sonra koşuya gitmen gerekebilir. Belki daha ince ve farklı alışkanlıklara sahip olabilirsin. Bu alışkanlıkların nasıl oluştuğunu anlamaya çalışmalısın. En önemlisi bu alışkanlığın hayatına etkisini sorgulamalısın.

Alışkanlıklar söz konusu olduğunda çoğu insan alışkanlıklarını kontrol etmek ister. Sigarayı bırakmak, sağlıklı bir beslenmeye sahip olmak veya erken yatmak gibi alışkanlıkları kontrol etmek ise her zaman zordur. Kötü alışkanlıklar, bilinçaltında gelişen ve gerçekleşen davranışlar oldukları için fazlasıyla sinsidirler. Bu alışkanlıklar başarılarımız ve başarısızlıklarımız üzerinde önemli etkiye sahiptirler. Dolayısıyla onlardan kurtulmalısın.

Yeni alışkanlıklara sahip olmalısın

Kötü alışkanlıkları bir bir hayatından çıkardıktan sonra onların yerlerine bir şeyler dahil etmen gerekir. Bunu bir futbol maçındaki oyuncu değişikliği gibi düşünebilirsin. Bir alışkanlık oyunun dışına çıkarken bir alışkanlık oyunun içine girmelidir. Aksi taktirde hayatında bir boşluk varmış gibi hissedersin. Bu boşluk zamanını ve çabalarını olumsuz etkileyecektir.

Peki, hangi alışkanlıklara sahip olman gerekir? Bu soru yaşantına göre değişir. Sahip olduğun zamana ve imkanlara göre bir şeyler düşünmelisin. Daha önce bahsettiğim gibi kitap okumak, erken kalkmak ve egzersiz yapmak gününün bir parçası haline gelmelidirler. Bunun dışında araştırmayı alışkanlık haline getirebilirsin. Böylece her gün yeni bilgiler edinmeye devam edebilirsin.

Olumsuz insanlardan uzak durmalısın

Bunu çoğu zaman başarmamız pek mümkün olmaz. Ancak başarmak zorunda olduğumuzu bilmeliyiz. Olumsuz insanlarla arana mutlaka mesafe koymalısın. Çünkü onlar enerjini yok edebilecek güce sahiptirler. Güçlerini kullanmalarına izin vermemelisin. Onlarla geçirdiğin vakti azaltmalı ve kendine daha fazla vakit ayırmalısın.

Tanıdıkların, iş arkadaşların ve normal arkadaşlarından oluşan bir grup insanı düşünmen gerekebilir. Bu insanların arasında mutlaka güvenine zarar veren, güvenine ihanet eden ve olumsuzluk yayan insanlar vardır. Bir insan olarak bunlardan tamamen uzak durmamız mümkün değildir. Çünkü sosyalleşmeye ihtiyaç duyarız. Tamamen olmasa bile bu tür insanlarla arana mesafe koymaya çalışmalısın.

Zor insanlarla başa çıkmayı öğrenmelisin

Bazı koşullarda belirli insanlardan kurtulman söz konusu olmayabilir. Örneğin, çalıştığın yerde şefin durumunda olan birinden kurtuluş şansın yoktur. Ondan uzak duramazsın çünkü bunu yaparsan işinden olma olasılığın vardır. Bu tür durumlar için acil eylem planının olması gerekir. Bir başka ifadeyle zor insanlarla başa çıkmayı öğrenmen gerekir.

Zor insanlar her yerde karşına çıkabilirler. Onlardan biri olmadığını umut ediyorum. Çoğu insan sorunların çatışma olmadan çözülmesini arzulasa bile bu her zaman olan bir şey değildir. Hayatımızda diğer insanların olumsuzluklarıyla yüzleşmek zorunda kalacağımız anlar vardır. İşte bu anlarda onların tuzağına düşmeden hareket etmemiz gerekir.

Arkadaş çevrenden öğrenmelisin

Her insanın öyle veya böyle bir becerisi vardır. Bunları fark etmek ve bu konuda yardım isteyebilmek senin elindedir. Arkadaş çevrene göz atabilirsin. Onlardan öğrenecek çok şeyin olduğuna emin olabilirsin. Mesela şu an en iyi arkadaşını düşünebilirsin. Ondan öğrenebileceğin bir yeteneği var mı? İşte bunu fırsat bilmelisin.

Yapman gereken oldukça basittir. Onun sahip olduğu özelliğe sahip olmak için çaba göstermelisin. Elbette her zaman ne tür zorluklarla karşılaşacağını bilemeyebilirsin. Ancak bir yeteneği alıp geliştirmek o kadar zor bir şey değildir. Arkadaşınla konuşup ondan destek alabilirsin. Sana yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.

Sosyal medyada daha az zaman geçirmelisin

Bu konuda insanları ikna etmek zor olsa bile şansımı denemek istiyorum. Birçoğumuz artık günün belirli bir kısmını sosyal medyada gezinerek geçiniriz. Arkadaşlarımızın fotoğrafları, hikayeleri, gönderileri yani paylaşımları arasında mekik dokuruz. Bu her ne kadar boş vakti değerlendirme açısından güzel gözükse bile zaman kaybı açısından oldukça sakıncalı bir durumdur.

Sosyal medyada ve anlık mesajlaşma uygulamalarında geçirdiğin vakti mutlaka azaltman gerekir. İletişim için kullandığın kanallar açık kalabilir. İhtiyacın olduğunda uygulamaları açıp birilerine bir şeyler yazabilirsin. Ancak gerek duymadığın halde bildirimleri açık tutarsan tüm dikkatinin kısa süre içerisinde dağılmasına neden olursun. Bu nedenle kendini geliştirmekte zorluk yaşayabilirsin.

Strateji oyunu oynamalısın

Bu kısım isteğe bağlı olsa bile mutlaka yapmanı öneririm. Bunun için geçerli bir sebebim var elbette. Strateji oyunları, strateji geliştirme ve beyin gücünü kullanma konusunda sana yardımcı olacak oyunlardır. Oyunun ne olacağına sen karar verebilirsin. Örneğin, klasik bir oyun olarak satrancı tercih edebilirsin. Daha teknolojik olsun istiyorsan bilgisayar oyunlarına veya mobil oyunlara göz atabilirsin.

Neyi oynamak istediğin tamamen sana kalmış durumdadır. Fakat burada ufak bir sınır çizgisi vardır. Strateji oyunları oynamak için kendine ayırdığın sürenin belli olması gerekir. Saatlerce kendini oyuna kaptırıp gitmemelisin. Örneğin, bir saat boyunca strateji oyunu oynamayı yapılacaklar listene dahil edebilirsin.

Televizyon izlemeyi azaltmaya çalışmalısın

Bazı insanlar kendini geliştirmek isterken aynı zamanda eğlencelerinden ödün vermek istemezler. Maalesef bu tür bir durum geçerli değildir. Eğlenceden kısıp zamanını tamamen gelişime yatırmanı önermiyorum. Fakat bazı gereksiz şeyleri azaltmanı öneriyorum. Örneğin, televizyon karşısında geçirdiğin süreyi azaltmayı düşünebilirsin.

Biliyorum, akşam eve geldiğinde yorgunluğunu giderecek bir dizi veya film izlemek hoşuna gidiyor olabilir. Benim de gıpta ettiğim, çok beğendiğim ve takip ettiğim oyuncular var. Ancak her şeyi kararında bırakmak zorundasın. Bütün akşamını diziye ayırmak yerine ailenle vakit geçirmeye ayırırsan bu senin için çok daha faydalı bir adım olacaktır.

Öncüleri takip etmelisin

Birçok insan bunu istemeyerek bile olsa yapar. Sen henüz yapmadıysan en kısa sürede bu adımı atmalısın. Kendini geliştirmek istediğin alanda öncü olan kişileri takip etmeye başlamalısın. Onlardan öğrenecek çok şeyin olduğunu unutmamalısın. Üstelik artık Twitter gibi bir yer varken onların herkese açık bir biçimde paylaştığı bilgilerden yararlanabilirsin.

Kendi alanında öncü olan kişiler doğru davranışlar, doğru nitelikler ve becerilerle bulundukları konumu hak eden kişilerdir. Bu konuda çok örnek verebilirim ama yönlendirme yapmak istemiyorum. Bu kişilerin kimler olduğunu kendi alanına göre benden daha iyi biliyor olmalısın. Onlardan öğrenecek çok şey olduğunu unutmamalısın.

Geçmişi geride bırakmalısın

Evet, bunu yapmalısın. Bırak gitsin demelisin. Geçmişin yüküyle yaşamak gelecekte hiçbir işe yaramayan bir şeydir. Sadece kendini sınırlamış olursun. Sadece geçmişteki mutsuz açmış çiçeğin hala açmaya devam etmesini sağlarsın. Bu nedenle geçmişle arana bir çizgi çekmen gerekir.

Biliyorum, geçmişi geride bırakman çok kolay değil. Fakat daha iyi bir insan ve kendini geliştirmiş bir insan olmak istiyorsan bunu yapmak zorundasın. Geçmişteki hataların için kendini affetmeyi denemelisin. Sen sadece yoluna bakmalısın. Buna kalp kırıklıkları, hayal kırıklıkları ve ciddi kayıplar dahildir. Onlarla yaşarsan hiçbir şekilde hareket edemezsin.

Nezaketi öğrenmelisin

Birçok insan maalesef bu konuda yetersiz kalır. Elbette bir kişiye çok nazik davranmanı önerecek değilim. Ancak etrafındaki insanlara nezaket göstermeyi öğrenmen gerekir. Bu nezaket karşısında şefkat, sabır ve sevgi gibi çok değerli şeyler kazanabilirsin. İyi bir insan olmak sadece yeteneklerini geliştirmekle ilgili değildir. Bir insan olarak duygularını da geliştirmen gerekir.

Etrafındaki insanlara nezaket gösterdiğin zaman aldığın karşılığa dikkat etmelisin. Ama her şeyi bununla sınırlı tutmamalısın. Aynı zamanda başkalarına nazik davrandığında kendini nasıl hissettiğine odaklanmalısın. Büyük bir olasılıkla kendini daha iyi hissedeceksin. Bu iyilik gelişim açısından doğru yol olduğunun işaretidir.

Ara vermeyi ihmal etmemelisin

Kendini geliştirmek çok yorucu bir iştir. Birçok noktayı aynı anda düşünmen ve planlaman gerekebilir. Kişisel gelişimin için zaman zaman ara vermeyi ihmal etmemelisin. Bu aralar gücünü toplamana ve bugüne kadar kat ettiğin yolu görmene yardımcı olacaktır. Her nasıl yakıtı olmayan bir araba çalışmıyorsa sen de enerjin olmadığı zaman hareket etmeyi başaramazsın.

Bu nedenle zaman yönetimi çok önemli bir kavramdır. Bir yandan zamanını yönetirken diğer yandan günlük veya haftalık planlar oluşturmalısın. Bu planlar içerisinde mutlaka kendine zaman ayırma diye bir bölüm olmalıdır. İşte bu bölümleri dinlenmek, enerji toplamak ve tekrar yola çıkmaya hazırlanmak için kullanmalısın.

Disiplinli olmalısın

Kendini geliştirmek istiyorsan mutlaka disiplinli olman gerekir. Disiplinli olmayı başarırsan kısa sürede kendin için ihtiyaç duyduğun her şeyi oluşturma başarısını gösterirsin. Bir yerde disiplin varsa o yerde bozulmalar çok az olacak ve üretkenlik doğal olarak artış gösterecektir. Bunun için yaptığın her ne ise ona sıkı sıkı sarılmalısın.

Ne yapıyorsan onu içtenlikle yapmalısın. Çalışırken yoğun bir biçimde kararlı olmalısın. Güçlü olmalı ve daha akıllıca hareket etmelisin. Dayanıklı olma konusunda kendini geliştirmeye çalışmalısın. Attığın her ama her adımda daha diri, daha güçlü ve daha dayanıklı olmak için çaba göstermelisin. Bir şeyi kalpten yaparsan sonunda sonuç alma olasılığın çok daha yüksek olur.

Gelişime bağlı kalmalısın

Bu şu an yazdığım 35. öneri. Belki daha fazlasını bile yazabilirim. Ama artık yeterli görüyorum. Son olarak ise gelişimine bağlı kalmanı öneriyorum. Çoğu insan hemen bir gecede mükemmel bir değişim ve gelişim arzu eder. Ancak kendini geliştirmek ve kendini değiştirmek böyle bir şey değildir. Zaman, ilerleme ve taahhüt gereklidir.

Kendini geliştirmek uzun vadeli bir iş olduğundan en başından itibaren bu yolculuk için kendini hazır hale getirmelisin. Kısa mesafeli bir yolculuğa çıkarken yanına ihtiyaç duyduğun çok az şeyi alırsın. Ancak uzun mesafeli bir yolculuk olduğunda daha fazlasını yaparsın. İşte kendini geliştirmek için çıkacağın bu yolu uzun mesafe yolculuğu olarak görmeli ve buna sıkı bir şekilde hazırlanmalısın.

Öğrenmeyi asla bırakmamalısın

Kendini geliştirmek konusunda bilmen gereken bir diğer önemli durum ise öğrenmenin geçici bir heves olmamasıdır. En azından bunu geçici bir heves olmaktan çıkarmalısın. Her gün yeni şeyler öğrenmelisin. Bir müzik dinleyerek, bir kitap okuyarak, bir köşe yazısı okuyarak veya bir video izleyerek. Her nasıl yaparsan yapmalı ama her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışmalısın.

Zaman içerisinde belirli konular hakkında daha fazla bilgili olabileceksin. Hatta edindiğin bilgiler yeterli gelmeyecek ve daha fazlasını öğrenmeye çalışacaksın. İçinde böyle bir arzu belirdiği zaman mutlu olmalısın. Çünkü artık sen kendini geliştiren bir insansın. Bu arzu ve bu şevkle yoluna devam etmelisin.

21 pratik uygulamayla ilk denemeleri yapmalısın

Yukarıda yer alan pratik yöntemlerin birer çözüm olduğunu düşünmüyorsan çok daha kapsamlı ve kararlı adımlar atmayı düşünebilirsin. Şimdiye kadar anlattığım hemen hemen her şey teoride güzel şeylerdir. Ancak bana “balık tutmayı öğretme balık ver” diyenlerden biriysen seni uygulamalı adımlarla kendini geliştirmeye davet ediyorum.

Aşağıda bahsetmiş olduğum kendini geliştirme yollarından bazıları yaşam stilinle uyumlu bazıları ise yaşam stiline uyumsuz olabilir. Bu nedenle seçici davranmalı ve sana fayda sağlayabilecek olanları seçmelisin. Unutmadan, bu yolların her birisini günde sadece 10 dakika ayırman gerektiğini unutmamalısın. Umarım başarılı olursun.

1. Maksimum 10 dakikalık egzersiz

Samimi olmak gerekirse spor yapmaya saatlerini harcamak gerçekten yorucudur. Hem fiziksel hem zihinsel açıdan seni yoran bu egzersiz türünden vazgeçip daha kolay uygulanabilir bir şeyler seçmeyi düşünebilirsin. Böylece fiziksel olarak kendini geliştirmeye başlayabilirsin.

Elbette yapacağın egzersizi bir plana uygun hale getirmen gerekir. Bunun için cep telefonunda kullanabileceğin 7 Dakika Egzersiz uygulamasından faydalanabilirsin. Bu uygulamada yer alan kısa süreli egzersizleri düzenli olarak yaparak sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsin.

2. Maksimum 10 dakikalık yürüyüş

Basit bir soru sormak istiyorum:: her gün aynı odada vakit geçirmekten sıkılmadın mı?? Cevabını ikimiz de biliyoruz. Tek yapman gereken yeşilliğin olduğu bir yer bulup orada kısa süreliğine yürüş yapmak ve doğanın tadını çıkarmaktır.

Doğanın içerisinde yer alırken vaktin çabuk geçtiğinin farkında bile olmazsın. Belki 10 dakika diye başladığın yürüyüşe 30 dakika sonra son verebilirsin. Vücudunun ve zihninin rahatlamaya ihtiyacı vardır ve 10 dakikayı ona çok görmemelisin.

3. Maksimum 3 dakikalık esneme hareketleri

Her gün bir masanın başında oturarak çalışan biriysen vücudunun hareket etme olanağının çok düşük olduğunu bilmelisin. Bu durumda onu rahatlatabilecek ufak detayları düşünmen gerekir. İşte bu 2-3 dakikalık ufak detaylar esneme hareketleridir.

Arada bir oturduğun sandalyeden kalkıp esneme hareketleri yaparak vücut kaslarını rahatlatmaya çalışmalısın. Böylece vücudunun sana daha iyi tepki vermesini sağlayabilirsin. Vücudundan aldığın tepki ne kadar kaliteli olursa konsantrasyon ve verimlilik açısından daha az sorun yaşarsın.

4. 1 saniyelik gülümseme

Gülümsemenin çok farklı faydaları vardır ama en önemlisi güvenini ve mutluluk düzeyini artırmasıdır. Sadece bir saniyelik gülümsemeni kaydederek dahi başarılı bir iş yapmış olursun. Günde 1 kez gülümserken selfie çekmeli ve o an neler hissettiğini yazmalısın.

Selfie çektikten sonra onu kendine saklamalısın ve başkasıyla paylaşmayı düşünmemelisin. Bu sayede ihtiyaç duyduğun memnuniyeti kendi kendine bulmayı başarabilirsin. Kendini mutlu hissettiğinde ve kendine güvendiğinde gelişim açısından çok daha kararlı adımlar atacağından şüphe duymamalısın.

5. Rahatsız edici 3 duygusal düşmanla mücadele

Gün içerisinde seni en çok rahatsız edecek olan 3 önemli duygu vardır. Bunlardan ilki endişe, ikincisi kaygı ve üçüncüsü ise depresyondur. Her birisiyle mücadele konusunda yeterli bilgiye sahip olursan gün içerisinde kendini çok daha memnun hissedebilirsin.

Zihninin memnun olması gelişim açısından doğru ekipmanlara sahip olman anlamına gelir. Bu nedenle endişe, kaygı ve depresyonla mücadele etmenin yollarını keşfetmeye önem vermelisin. Endişelerin ile mücadele etmek istiyorsan endişe ve kaygılardan kurtulma konulu yazımı okuyabilirsin.

6. 10 dakikalık şekerleme

Öğleye doğru bastıran uykuna çözüm bulamazsan kendini geliştirme konusunda türlü türlü yollar denesen bile başarılı olamazsın. Bunun sebebi zihinsel olarak gelişime açık olmamaktır. Öğleye doğru yorgunluk çöküyorsa kahve içmeyi bir kenara bırakıp sadece 10 dakikalığına şekerleme yapmalısın.

Bu kısa süreli şekerleme etrafında olan biteni daha net görme, daha uyanık olma ve en önemlisi daha isabetli hareket etme konusunda sana yardımcı olur. Bu kısa süreli uykuyu küçümsersen gününün çok daha kötü geçeceğinden emin olabilirsin. Kendini geliştirmek için mutlaka sağlığını önemsemelisin.

7. Pozitif biriyle 10 dakika takılma

Etrafında ne kadar pozitif insan varsa kendi ruh halin bir o kadar iyi olur. Bu nedenle pozitif insanlarla arkadaşlık etmek çok daha doğrudur. Sana sürekli pozitif mesajlar veren, ruh halinin dengesiz hale bürünmesine engel olan ve motivasyonunu yükselten insanlarla vakit geçirmelisin.

Çalıştığın yerde veya ev ortamında bu şekilde insanlar varsa onlarla 10 dakikalığına sohbet etmen yeterlidir. Örneğin, kısa süreli yürüyüşe çıkmak istediğinde bu pozitif insana yürüyüş teklifini yapabilirsin. Bu tür bir insanla geçireceğin 10 dakika takılmak ruhunu besleyecektir.

8. Minimum 10 dakika desteğe başvurma

Hayat gerçekten zorlayıcıdır. İnsanlar bunu kabul etmeyi pek istemezler ama koşullar düşünüldüğünde bunun ne denli doğru olduğu ortaya çıkar. Para konusunda sıkıntın varsa, arkadaşların destekleyici değilse ve çalıştığın iş ruhunu sömürüyorsa nefes dahi alamazsın.

Bunların herhangi birisi kendi gelişimine engel değilmiş gibi görünebilir. Ancak her birisi ileriye doğru adım atmanı engelleyen etkenlerdir. Kendini zor durumda hissediyorsan ve bulunduğun durumundan çıkmayı başaramıyorsan bir terapiste danışarak destek almayı düşünmelisin.

9. 10 dakikada kendini tanıma

Bilgi gelişimin en önemli destekçisidir. Kendin hakkında ne kadar fazla bilgiye sahip olursan senin için bir o kadar iyidir. Bu nedenle mutlaka kişiliğin konusunda bilgi sahibi olmalı ve kendini tanımaya çalışmalısın.

Bu konuda ilk önerim insan kendini nasıl tanır isimli yazıma göz atman olacaktır. İkincil olarak ise 16 Personalities adresindeki kapsamlı kişilik testini gerçekleştirmeni tavsiye ederim. Tüm bunlar sayesinde kendini çok daha yakından tanıma fırsatı elde edebilirsin.

10. 10 dakikalığına gün doğumunu seyretme

Bazen hayatın en önemli anlarını yaşamak gerekir. Hayatında sürekli önemli gelişmelerin yaşanmasını beklememelisin. Bunun yerine anı oluşturmaya çalışmalı ve o anın tadını çıkarmak için elinden geleni yapmayı denemelisin.

Sadece 10 dakikalığına sabah erkenden uyanıp gün doğumunu seyretmek buna verilebilecek en ideal örneklerden biridir. Belki bunu sürekli yapamazsın ama gün doğumunu rahat rahat görebileceğin bir yerde kahvaltı yapmaya çalışabilirsin. Doğanın güzelliklerinden yararlanarak ruhuna değer katmalısın.

11. 10 dakika müzik dinleme

Endişe konusunda ciddi sıkıntıların varsa ve endişenin gelişimini engellediğini düşünüyorsan müzik dinleme alışkanlığına sahip olmalısın. Müzik dinleyerek yaşadığın endişenin bir kısmını üzerinden atabilirsin. Böylece gelişimine daha fazla önem verebilirsin.

Müzik dinlerken doğru müzik tercihlerini yapmayı ihmal etmemelisin. Ruh halini karamsarlığa sürükleyecek müzikler değil daha eğlenceli ve hareketli müzikler dinlemeyi tercih etmelisin. Sadece 1-2 şarkı yani 10 dakika müzik dinleyerek gelişimine destek olabilirsin.

12. 10 dakikalık gülme seansı

Gülmenin çok önemli olduğundan daha önce söz etmiştim. Bunu yinelemek istemiyorum ama kendini güldürmek için neler yapabileceğinden söz etmek istiyorum. Yakınımızdaki pek çok insanın telefonuna bakarken kahkahalar attığı anları hatırlıyor musun?

Bu kahkahaların sebebi muhtemelen izlenilen komik bir video veya okunan bir karikatürdür. Hangisini tercih edersen et kendine vakit ayırarak bir gülme seansı gerçekleştirmelisin. Böylece stresini azaltabilir ve zihninin daha potansiyelli bir biçimde çalışmasına yardımcı olabilirsin.

13. 10 dakikada kontrol

Kendini geliştirmek istiyorsan bunu kontrolsüz bir biçimde yapamazsın. Kendini geliştirmenin yolları konusunda ne kadar bilgili olursan ol kontrollü uygulama yoluna gitmezsen hiçbir verim alamazsın. Her zaman kendine “Ne yapıyorum?” ve “Doğru yolda mıyım?” sorularını sorma fırsatına sahip olmalısın.

Bu sorulara vereceğin cevapları not etmelisin. Doğru yolda yer aldığına inanıyorsan yaptığın şeyi yüksek sesle dile getirmelisin. Doğru yolda olduğuna inanmıyorsan “Bunu değiştirmeliyim!” diye haykırarak farklı bir yöne doğru gitme cesaretini göstermelisin.

14. 5 dakikada duygusal zeka testi

Zeki olman durumunda hayatında yaşadığın problemlerin önemli bir kısmının üstesinden gelebilirsin. Ancak, bazen saf zeka bazı problemleri aşmak için pek yeterli değildir. Çünkü duygusal zekanı kullanman gerekebilir.

Duygusal insanlarla ilişkilerin ve iletişim becerilerin gibi çok farklı alanları derinden etkilemeyi başarabilir. Bunun için duygusal zekanın ne durumda olduğunu öğrenmeli ve onu geliştirmeye çalışmalısın. A Real Me adresindeki EQ testini çözerek duygusal zeka seviyeni öğrenmelisin.

15. 5 dakikada memnuniyet pratiği

Üzerine kara bulutlar çökmüş olsa dahi memnuniyet duyabileceğin bir şeylere sahipsindir. Doğu felsefesinin en iyi yanı bu tür öğretilerle dolu olmasıdır. Şimdi benzer yaklaşımı modern zamana uyarlayarak hayatından memnuniyet duymaya çalışmalısın.

Sadece 5 dakikanı ayırarak her gün hayatında yaşanan memnun edici durumları not etmelisin. Not ettiğin bu durumlar ruh halinin daha iyi olmasını sağlayacak ve sana gelişim açısından fırsat tanıyacaktır. Not alırken maddeleri üç ile sınırlı tutmalı ve aşırıya kaçmaktan kaçınmalısın.

16. 10 dakika mola

Modern hayatın en büyük getirisi insanı sürekli olarak meşguliyete yönlendirmedir. Modern hayatın sistemine giriş yaptığın zaman kendine çok fazla hareket alanı bulamazsın. Kendini bu tür bir kıskaçta hissettiğin zaman 10 dakika mola vermeli ve hiçbir şey yapmamalısın.

10 dakikalık mola sırasında genel işlerinden ve düşüncelerinden uzak durmalısın. Belki bu kısa süre içerisinde birkaç küçük oyun oynayabilirsin. Böylece zihninin şarj olmasını sağlayabilir ve geri döndüğünde daha verimli çalışarak öğrenmeye devam edebilirsin.

17. 10 dakika okuma

Her zaman söylediğim gibi okuma alışkanlığı kendini geliştirmen için son derece etkili bir yöntemdir. Belki hayatın koşuşturmasından buna vakit bulamayabilirsin. Kendini geliştirme yolları kapsamında ayıracağın 10 dakikalık sürede birkaç sayfa okumayı denemelisin.

Belki hızlı okuma konusunda kendini geliştirerek 10 dakikaya daha fazlasını sığdırmayı başarabilirsin. Seçim tamamen sana aittir. Sadece 10 dakikalığına bir şeyler okuyarak hayatına çok anlamlı katkılar yapabileceğini aklından çıkarmamalısın.

18. Yeni dil öğrenmeye 10 dakika ayırma

İkinci bir dile sahip olan insanın kendini geliştirme olasılığı tek dil bilen insandan çok daha fazladır. Bir dili profesyonel düzeyde öğrenmek ile gündelik düzeyde öğrenmek arasında çok büyük fark vardır. Gündelik düzey öğrenimi için günlük 10 dakikanı ayırman oldukça yeterlidir.

Yeni bir dil öğrenmek istiyorsan bunu eğlenceli bir biçimde gerçekleştirmelisin. Duolingo gibi uygulamalardan yararlanarak bunu kolayca yapabilirsin. Sadece 10 dakikada çeşitli testler çözerek yeni bir dil öğrenme adına kendini geliştirebilirsin.

19. Eğitim kurslarına 10 dakika ayırma

Hayatın boyunca sürekli öğrenmeye devam edebilirsin. Bunun için erişimi ücretsiz olan eğitim programlarını keşfetmen gerekir. Belki bir nebze olsun YouTube videolarından yardım almayı düşünebilirsin ama planlı olan içeriklerden yararlanmak çok daha doğrudur.

Kendi kendine öğrenmek ve bilgilerini geliştirmek istiyorsan yararlanabileceğin pek çok farklı platform vardır. ODTÜ tarafından sunulan Bilgeİş eğitimlerini, ücretsiz ve ücretli Udemy kurslarını ve yabancı dilin olması durumunda Academic Earth adresinden faydalanmayı deneyebilirsin.

20. 10 dakika telefon bildirimlerini kapama

Her insan gün içerisinde türlü türlü dikkat dağıtıcılarla karşı karşıya kalır. Bunlardan en etkilisi ve en sürekli olan ise telefon sesidir. Bildirim sesi, çağrı sesi veya mesaj sesi, ne olursa olsun bunları duyduğumuz zaman dikkatimiz kısa süreliğine bile olsa dağılmış olur. Telefonu açıp açmaman veya cevap yazıp yazmaman önemli değildir.

Bir işle meşgul olduğun zaman telefonu yanından uzaklaştırmayı denemelisin. Mümkünse onu sessize alıp farklı bir odaya koymayı düşünebilirsin. Bu sana dikkat toplama konusunda fazlasıyla yardımcı olacaktır. Telefonu yanından uzaklaştırmak için ilk olarak on dakikalık egzersizlerle başlamalısın.

Paylaşmaya ne dersin?
Kaan Karadeniz
Kaan Karadeniz

İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezunum. Yazı yazmayı ve araştırma yapmayı seviyorum. Psikolog, terapist, astrolog veya yaşam koçu değilim. Hedefim insanların hayatlarına değer katabilecek bilgileri onlarla buluşturmaktır.

570 Comments

  1. Merhaba,
    2. Sınıf Mimarlık öğrenciyim. Kendimi üniversite hayatında olsun, normal sosyal hayatım da olsun geliştirmek istiyorum. Çok kitap okumayı seven bir insan değilim. İlk kitap okumadan başlamak istiyorum. Çünkü kendimi çok ifade edemediğimi düşünüyorum niye diye sorarsanız ben de öz güven eksikliği var. Ve bölümüm gereği proje sunumlarım oluyor. Hocalara anlatamıyorum, heyecanlarınıyorum ve kendime güvenemiyorum yapacağıma dair. İlk olarak bu konuda kendimi geliştirmek ve bu öz güven eksikliğimi yenmek istiyorum. Bana göre bu da kitap okumaktan geliyor. Ama sevmiyorum okumayı. Başına geçtiğimde çok çabuk sıkılıyorum. Bunu nasıl aşabilirim? Yardımcı olursanız çok memnun olurum. Bir de bunun dışında ne yaparım da kendimi daha iyi geliştirebilirim? Daha başarılı olabilirim?

  2. Merhaba ben çok da iyi olmayan bir üniversitede sosyal hizmet 3. Sınıf öğrencisiyim. Bu bölüme gelmeme neden olanların başında ailem ve iş imkanı geliyordu. Klasik bir söz olarak “ataması kolay” diye bir şekilde geldim. Okula ilk başladığım zaman bölüm hakkında çok bir bilgim yoktu insanlara yardım edeceğiz diyorduk genel olarak. Bu da güzel bir şeydi. Ancak ben bu yardımı yapabilecek miydim o meçhul. Ben çok sosyal olmayan insanlarla ilişkileri çok da etkin olmayan bir kişiyim. Küçüklüğümden bu yana hep bilgisayarla ilgili şeylere ilgi duydum. Bu alanda gerçekten de yeteneğimin olduğunu düşünüyorum. Ama 3. Sınıf olmuşum okulu bırakıp yazılım ya da bilgisayar mühendisliğine gitmek de çok akıl kârı değil. Bu bölümde çok yetenekli değilim lakin kendimi geliştirmek için araştırmalar yaparken burada buldum kendimi. Okul biettikten sonra hem bu alanda yüksek lisans gibi bir şey yapmak istiyorum hem de bir yandan ilginin olduğu bölümü de okumak istiyorum . yukarıda da sizin bir cümleniz kafama takıldı. Sadece bir alana yönelin demişsiniz. Şimdi ben her ikisine de yoğunlaşsam iyi bir tercih olmayacak sanırım. Sosyal hizmete yoğunlaşsam mühendislik içimde ukte kalacak. Mühendisliğe yoğunlaşsam bu bölüme verdiğim emeklerime ve yıllarıma yazık olacak. Şimdi sizce ben hangisine yoğunlaşmalıyım ve neler yapmalıyım ?

    • Merhaba,

      Okulunuzu bitirmelisiniz ve ilgi duyduğunuz alanı bir hobi olarak devam ettirmelisiniz. Hobi olarak devam ettireceğiniz alan ileride size ek gelir kapısı olabilecektir. Bu durumda geminizin dümenini bu alana daha rahat kaydırabilirsiniz. Şu an gelecek kaygısıyla boğuşacak olduğunuzdan ikisini bir arada götürmeniz pek mümkün olmayacaktır. Okulu bırakmak isteseniz aileniz bir şekilde başınızı ağrıtacaktır. Bu nedenle bilgisayara olan ilginizi bir hobi şeklinde devam ettirmelisiniz. Önceliğiniz her zaman okulunuz olmalı ve ilk fırsatta atanmayı denemelisiniz. Elinizde fırsat varsa bunu kullanmalısınız. Eğer bu fırsata sahip değilseniz bu durumda kendi bildiğiniz alana yönelik kendinizi burada parlatmayı düşünebilirsiniz.

      Sağlıcakla kalın, hayatınızda başarılar dilerim.

  3. İyi günler bende üniversite 3. sınıfım. Edebiyat bölümü okuyorum ve kendimi geliştirmek istiyorum dediğiniz gibi kitap okumayı çok seviyorum ve insanın ufkunu açtığını düşünüyorum kendini geliştirmenin en güzel yanı bence kesinlikle kitap okumak lakin bu dönemim yoğun geçecek çünkü bu dönem bizim fakülte de formasyon kalkıyor dedikleri için bende formasyona başvurdum ve çıktı ama hiçte sevinemiyor insan çünkü emek çeksen de gelecek kaygısı sıkıntıya götürebiliyor seneye mezun olacağım acaba iş imkanı nasıl olur diye sürekli düşünmeye başladım özelde çalışmak istesen ille de tecrübe istiyorlar peki biz bu tecrübeyi nasıl edineceğiz neden şans vermezler ki insana birçok okuyan olduğu için belkide biri gider biri gelir kafasında iş verenler kısacası işimde en iyi olmak için neler yapmayalım?

    • Merhaba,

      İşinizle ilgili öneride bulunabilecek birisi değilim maalesef. Bölümünüzde neler oluyor, mezun olanlar neler yapıyor, sizin bölümünüzden mezun olup çok iyi yerlere gelen kimler var gibi bilgilere sahip değilim. Mezun olduktan sonra elbette bir süreliğine iş stresiniz olacaktır. Burada doğru işin sizi seçmesini beklemek yanlış olacaktır. Doğru işi seçip sizin bir çaba göstermeniz gerekir. Şu an hedefinizde bir konum veya iş varsa buna yönelik bir şeyler yapmalısınız. Örneğin öğretmen olmak istiyorsanız bu konuda işinizi kolaylaştıracak neler olabilir bunları öğrenmelisiniz. Ancak dediğim gibi ben mesleğinize çok hakim birisi değilim. Dolayısıyla size bu konuda doğru önerileri sunmayı başarabileceğimi düşünmüyorum.

      Sağlıcakla kalın, hayatınızda başarılar dilerim.

  4. Merhaba 19 yaşındayım.Saü İnsan Kaynakları Yönetimi bölümünde öğrenciyim Size asıl sormak istediğim soru universite zamanlarında( bu bölüm veya baska bir alan icin de gecerlidir belki bu) kendimi nasıl yetistirebilirim gelistirebilirim vaktimi nasil ne yaparak degerlendirmeliyim ? Çünkü çok fazla bos vaktim var ve fazla internetle sosyal medyayla uğraşıyorum bu alışkanlığımı nasıl degistirebilirim Şimdiden yazacağınız cevap için teşekkür ederim.

    • Merhaba,

      Önceliğiniz elbette kitap okuma alışkanlığı geliştirmek olmalıdır. Kendi alanınızla ilgili olan iyi kitaplar bularak hem boş vaktinizi değerlendirip hem de gelişiminizi sürdürebilirsiniz. Her zaman kurgusal olmayan kitap okumak zorunda değilsiniz zaman zaman kurgusal kitap okumayı dahi düşünebilirsiniz. Bunun dışında spor olmasa bile gün içerisinde fiziksel egzersizlere önem vererek fiziksel sağlığınızı korumalısınız. Son olarak sosyal medya kullanımını azaltmalısınız. Her şey kararında olmalıdır. Çok fazla kullanıyorsanız emin olun tüm davranışlarınız değişecektir. Açıkça söylemek gerekirse sosyal medyayla çok uğraşmanız durumunda geleceğinizin de çok parlak olacağını düşünmüyorum.

      Sağlıcakla kalın, hayatınızda başarılar dilerim.

        • Merhaba,

          Rica ederim. Eğer yardımcı olabildiysem bundan mutluluk duyduğumdan emin olabilirsiniz. Umarım hedeflerinizi yerine getirme konusunda başarılı olabilirsiniz.

          Sağlıcakla kalın, hayatınızda başarılar dilerim.

  5. Merhaba Kaan Bey. 25 yaşında 4 yıllık maliye mezunu bir bayanım. benim bir çok sorunum var. Kendimi ne kadar geliştirmek istesem de nereden başlayacağını bilemeyenlerdenim. Ne kadar değiştirmek için çabalasam da sonuça gidemeden son bulan girişimlerim oldu. Şuan evde gün boyu oturmakla vaktimi boşa harcıyorum.kendimi geliştirmek ,karşımdaki insanlara kendimi daha iyi ifade etmek,diksiyonumu düzeltmek istiyorum.bunları nasıl yapacağım inanın bilmiyorum. nereye nasıl iş başvurusu yapacağımı hiç bilmiyorum. anlayacağınız karşınızda başkalarıyla iletişim kuramayan, birileriyle konuştuğunda heyecandan mıdır utangaçlıktan mıdır bilmiyorum ama kekeleyen kızaran iki cümleyi bir araya getiremeyen biri var. bana önereceğiniz her şeyi uygulamaya çalışacağım. şimdiden çok teşekkür ederim

    • Merhaba,

      Öncelikle “bayan” değil “kadın” demenizi tercih ederim. Problemlerinize gelince, bu kadar yoğun sorunlarla boğuşmak fazlasıyla yorucudur. Kafanızın içerisinde onlarca tilki dolanıyor dahi olabilir. Benim önerim terapiste gitmeniz yönünde olacaktır ama uzun zamandır çalışmıyorsanız bu sizi ekonomik olarak zorlayabilecek bir durum olduğundan çok ısrarcı olmayı düşünmüyorum.

      Aslına bakarsanız aklınıza gelen her şeyin en önemli kaynağı “sürekli evde oturmak” olarak tabir edilen durum. Birkaç ay öncesine kadar ben de sizin gibiydim. 4 yıl boyunca işsiz, güçsüz gezip durdum. Gittiğim iş başvurularından elim boş döndüm. Her birisi psikolojik olarak insanı yıpratır, hiçbir şey yapmak istemezsiniz. Yapmanız gerektiğini bilseniz dahi es geçersiniz. Bunların hepsini çok iyi anlıyorum. Çünkü benzer süreçten geçtim ve ister inanın ister inanmayın 70 kg. olan bir insandım ve şu an 90 kg. falanım.

      Bu malum süreç sizi hem zihinsel hem de fiziksel olarak etkiler. Kaçınılmaz bir durumdur yani bir şekilde bu süreci yaşamanız gerekir. Eğer korkup kaçarsanız ileride çok daha kötü sonuçlarla karşılaşırsınız. Size tavsiyem belirlemiş olduğunuz problemlerin üzerine düşmek olacaktır. “İletişim probleminiz” varsa bu konuda neler yapabileceğinize bakmalısınız. “Diksiyon probleminiz” varsa buna daha fazla önem vererek o problemi ortadan kaldırmalısınız. Aşağıdaki yazılarımdan faydalanarak kendinize bir yol haritası çizebilirsiniz. Hayatınızda başarılar dilerim.

      https://www.grisayfalar.com/neye-ihtiyacim-oldugunu-ve-ne-istedigimi-nasil-anlarim/

      https://www.grisayfalar.com/utangaclik-nasil-asilir/

      https://www.grisayfalar.com/kendimi-nasil-daha-iyi-ifade-edebilirim/

      https://www.grisayfalar.com/diksiyon-nasil-gelistirilir/

  6. Öncelikle yaklaşık yarım saat önce Google’a kendini geliştirme yazıp search etmemle buralara geldim ve sadece 2 yazınızı okudum şimdilik. Okurken içimden teşekkür etmek geldi, yüreğinizin güzelliğini farkettim. İnsanlara yardım ettiğiniz bu yoldaki iyiliğinizin karşılığını umarım en güzel şekilde bulursunuz.

    Yazınızı okumakla birlikte bir çok yoruma ve cevaplarınıza da göz attım, bir yorum da ben bırakayım dedim. Ben şuan 12.sınıf öğrencisiyim bildiğiniz üzere üniversite sınavı ve stresi. Yapım gereği bir çok arkadaşıma göre rahat, relax bir insanım. Ama tabiki 0 stres değil. Aslında kendimi bildiğimden beri olan; bir şeyler yapmam gerektiğini bilip yapmama alışkanlığım, sürekli bir erteleme sorunum, son ana bırakmam. Sınava yaklaşık 5 ay kaldı fakat ben doğru düzgün oturup planlı bir şekilde çalışmadım. Planlı düzenli olup çalışmak, kitap okumak, bilgili olmak hoşuma giden şeyler, özendiğim şeyler aslında; sizi okurken özendiğim gibi. Bir sürü kitabı bilmek, bir çok yazarı bilmek, kültürlü olmak, çalışkan olmak özendiğim şeylerdir ve istesem yapabileceğimi bildiğim şeyler. Sanırım sorun da burda başlıyor. İstemiyorum. Tembelim. Yükün altına girmekten çekiniyorum belki de. Belki de kendime güvenmiyorum, emin değilim. Ve bir de telefona olan bağımlılığımın beynimi uyuşturduğunu düşündüğümü söylemeden es geçmek istemiyorum-bununla ilgili yazılar okumuştum, telefon küçümsenmeyecek kadar etkili korkunç bi varlık-. Her neyse zaman geçiyor ve ben şimdiden geç olduğunu düşünmeye başlıyor, pişman oluyor gibiyim. 11 gün sonra 18 oluyorum ve belki de bu yaşım benim değişimim olacak fakat bu yaşama sevincini, hayata tutunmayı, istekli olmayı nasıl, nerede bulacağım? Düşüncelerinizi merakla bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

    • Merhaba,

      Şimdiden doğum gününüzü kutlamış olayım, nice mutlu ve huzurlu yaşlar dilerim. Probleminizi aslında kendiniz tanımlamış durumdasınız. Erteleme problemine sahipsiniz, her ne kadar çok fazla şey yapmak isteseniz bile “yarın başlarım” diyerek pek çok şeyi ileri bir tarihe attığınızı düşünüyorum. Bu problemi ortadan kaldırmanız mümkündür ama sınav stresinin içerisinde bunu yapıp yapamayacağınız konusunda tereddütlerim var. Bugün başlasanız bile yaklaşık 6 ay gibi bir sürede her şeyi rayına oturtmayı başarabilirsiniz yani sınav döneminden sonraya kalmış olur.

      Telefon konusuna gelince, benzer düşüncelere sahibiz. Telefondan değil ama sosyal medyadan kurtulman gerekir. Çok fazla vaktini alır. Hatta şu kadarını söyleyebilirim, ders çalışmaya başlasanız bile çok büyük engel oluşturacaktır. Bir şekilde o sorunu da ortadan kaldırmanız gerekmektedir. Şimdilik size erteleme konusunda yardımcı olabilecek bir yazımı ve İnternet kullanımı konusunda bir yazımı öneriyorum. Sizin için iyi bir başlangıç olacaktır. Hayatınızda başarılar dilerim.

      https://www.grisayfalar.com/erteleme-hastaligindan-nasil-kurtulabilirim/

      https://www.grisayfalar.com/internet-bagimliligindan-nasil-kurtulunur/

      • Doğum günü dileğiniz için teşekkür ederim, 18 yaşımı kutlayan ilk kişi olmak size nasipmiş.. 🙂
        Önerileriniz ve ilginiz için de çok teşekkür ederim, yazılarınızı okuyup sizi takipte kalacağım. Mutlu ve başarılı olmanız dileğiyle (sağlık ve iç huzur da önemli tabiki😇😁) Hoşçakalın..

  7. Merhaba abi ben 14 yaşındayım ve meslek lisesinde okuyorum , benim annem ve babam ayrı olduğu için zamanında benimle çok ilgilenen olmadı bu yüzden de oyun oynamaya falan başlamıştım. Notlarım sürekli kötü geliyor ve devam ediyordu. Ne kadar ders çalışmak istesemde kitabı açtığım gibi bişey anlamıyorum ve kapatıyorum. Ve dikkatim çok dağılıyor. Yardım edermisiniz ne yapabilirim?

    • Merhaba,

      Bu konuda yapabileceğin farklı şeyler vardır. Hangisini takip etmek istediğini kendin belirlemelisin. Her zaman “bu anda” olman gerekir. Bu an demek, anı yaşaman gerektiğinin göstergesidir. Bunu gerçekleştirerek yaşadığın zamanın değerini bilebilirsin. Bunu neden öneriyorum? Bu değeri bilmediğin sürece etrafındaki dikkat dağıtıcı unsurlardan kurtulabilmek pek mümkün değildir.

      Senin yaşlarında dikkatini dağıtacak çok fazla unsur vardır. İşini kolaylaştırmak için ders çalışmaya niyetlendiğin zaman elektronik aletleri kapalı tutmalısın. Telefonun kapalı olmalıdır, bilgisayarın kapalı olmalıdır ve televizyonun kapalı olmalıdır. Bu alışkanlığa sahip olduktan sonra kendine bir çalışma prensibi geliştirmen gerekir. “Bugün 1 saat çalışacağım” diyerek yola çıkabilirsin. Bir hafta bu şekilde çalıştıktan sonra “bugün 1 hafta 10 dakika çalışacağım” demeye başlamalısın. Kendin için maksimum süreyi bulana kadar denemeye devam etmelisin.

      Oyun oynamak, film izlemek, müzik dinlemek falan bunlar normalde zararlı şeyler değillerdir. Tek yapman gereken bunlara doğru zamanda vakit ayırmaktır. Dersini çalıştıktan sonra bunları yapabilirsin. Hatta dilersen bunları bir ödül olarak kullanıp motivasyonunu yükseltebilirsin. Bu konuda daha fazla zorluk yaşamaya devam edersen veya edeceğini düşünüyorsan okuldaki rehberlik öğretmeninle konuşmanı öneririm. O sana bu konularda çok daha iyi yol gösterebilecektir. Hayatında başarılar dilerim.

  8. Merhabalar Kolay gelsin Adım Samet Hedefim Hukuk okumaktı yaşadığım sağlık nedenlerinden ötürü olamadı şu an İktisat 1.sınıf öğrencisiyim çalıştığım derslerden pek haz alamıyorum ve çalışma saatlerim baya oluyor ama o dersi tam özüne kadar çalışmış gibi hissetmiyorum halen hukuk hayallerim var ve kendimi hep düşünceli bir biçimde buluyorum ve her zaman kendimi geliştirmek istiyorum kitap okumaktan başka ne önerirsiniz bu sorunlarıma nasıl cevap verirsiniz.

    • Merhaba,

      Önerim iktisat okumayı bırakıp hukuk okumaya başlamanız yönünde. Gerçekçi olmayacak biliyorum ama üniversite sınavına tekrar hazırlanmayı deneyebilirsiniz. Çünkü bu hedefiniz veya hayaliniz sizde epey yer edinmiş. Bu konuda yapabileceğiniz iki şey vardır. Birincisi hukuk hayalinizi tamamen aklınızdan silmek, ikincisi hukuk okumaya çalışmak. Ben sizi daha mutlu edeceğini düşündüğüm için ikincisi öneririm. Kitap okumak dışında kendinizi geliştirmek adına yapabilecekleriniz kendi hayatınız, kendi alışkanlıklarınız ve beklentilerinize göre değişiklik gösterir. Bunların neler olduğunu bilmediğim için doğru bir yorum yapamam maalesef.

  9. Merhaba 20 yaşındayım, hukuk fakültesinde okuyorum ve gayet düzenli çalışıyorum. Fakat sayısal öğrencisi olduğum için kompozisyon yazma becerim çok fazla yoktu şimdi doğal olarak sınavlarda çok uzun cevaplar beklenildiği için kendimi ifade edemiyorum bu kadar çalışmaya rağmen. Sizce bu yönümü nasıl geliştirebilirim?

    • Merhaba,

      Elbette bol bol kitap okuyarak. Ne kadar fazla kitap okursanız anlatım gücünüzü bir o kadar fazla iyileştirebilirsiniz. Kompozisyon yazma becerisi ise tamamen pratikle ilgili bir durumdur. Boş zamanlarınızı bir şeyler yazmaya veya yazarak anlatmaya ayırırsanız kendinizi geliştirmeyi başarabilirsiniz. Bunun dışında neler yapılabilir pek emin değilim. Ancak sadece bu ikisini yapsanız dahi bir süre sonra kendinizi epey geliştirmiş olursunuz.

  10. merhabaa abi ben bir şey sormak istiyorum.yaşım 14 9. sınıf öğrencisiyim türkiye çapında iyi sayılacak liselerden birindeyim fakat kaygı konusunda bazı problemlerim var tıp okumak istiyorum fakat sürekli kafamda yapamam edemem türünde kaygılar kulaklarımda çınlıyor .bu kaygılar bazeb bir anda hayatım güzel giderken eğlenirken sohbet ederken bir anda gelip belili bir ortamda beni sessizleştirebiliyor.en ufak şeye alınıyorum yada en ufak bir şeyde birini kırdığımı düşünüyorum.çevremdeki insanları gördükçe ben kitap okumaya daha doğrusu edebi eserleri okumaya bu sene başladım onlar geçen sene başladıklarını söylüyor benden kesin daha öndeler şeklinde düşünüyorum .Okuduğum okul ortamında yüksek derecede rekabet var arkadaşlık ilişkileri ders için denilecek sapar saçma bit boyutta.kendimi geliştirmek istiyorum inanın önüne psikolojik olarak sırtlanamadığım kaygılar ve bir kaç sene arkadaş çevremden bir kaç kişi trafik kazasında hayatını kaybetti ve aradan 5 ay geçmesine rağmen bunun etkisinden kurtulamadım.okulumun rehberlik öğretmeniyle yaptığım istişarede rehber öğretmenim bir psikoloğa başvurmamı sorunun büyüdüğünü söyledi bense bu düşüncelerden bazen sorun ne idi diye bile düşünebiliyorum.sorum şu ki sizce bu anlamda stres ve kaygılardan kurtulmak için ne yapmalıyım yada herhangi bir kurs tecih etmelimiyim.
    teşekkürler

    • Merhaba,

      En son söylemem gerekeni en başından söyleyeceğim. Rehber öğretmenini dinleyerek mutlaka bir psikologa danışmaya çalışmalısın. Belki senin göremediğin veya istemsiz bir biçimde gizlediğin yaşadığın bazı olaylar bu kaygıların ortaya çıkmasını tetikliyor olabilir. Bunu saptamak veya tespit edebilmek benim yapabileceğim bir iş değil. Bu yazdıklarından sadece bir kısmı konusunda sana yardımcı olabilirim. Ancak dilersen öncelikle kaygı ile ilgili yazmış olduğum aşağıdaki yazıya göz atabilirsin.

      https://www.grisayfalar.com/endise-ve-kaygilardan-nasil-kurtulabilirim/

      Arkadaşlarının yıllar önce kitap okumaya başlaması ama senin daha yeni başlıyor olman. Söz konusu durum büyük bir kayıp değildir. Önemli olan okuduklarını özümsemen ve normal yaşantında okuduklarından faydalanabilmektir. Bunu ne kadar iyi başarırsan hayatın senin için bir o kadar iyi olacaktır. Bunu neden söylüyorum??? 10 yıldır kitap okuyan ama daha okuduklarını pratiğe dönüştürememiş bir insan ile 1 yıldır kitap okuyan ama okuduklarını pratiğe dönüştürebilmiş bir insan arasında bariz farklılık vardır. Hayat okuduklarını pratiğe dönüştürebilen insana daha cömert davranır.

Yorum yapıp katkı sağla...