Hayatını iyileştirmek her zaman büyük bir atılım yapmakla ilgili değildir. Sürekli üzerinde çalışabileceğin bir şeydir. Her ne kadar hayattaki öncelikler arasında kendini geliştirmek arka sıralarda yer alsa bile birkaç dakikanı ayırarak bunu başarabilirsin.
Kendini geliştirmek istiyorsan öncelikle ne yapman gerektiğini bilmelisin. İnsan sürekli kendisini nasıl geliştirebileceğini düşünür durur. Kendini geliştirmek için birçok farklı yöntemi dener. Ben farklı bir yol izlemeyi düşünüyorum. En azından denenmiş ve test edilmiş yöntemlerle buluşmanı sağlamak istiyorum.
Her gün kitap okumalısın
Kitaplarla aran nasıl bilmiyorum. Onları seven insanlardan biri olabilirsin. Eğer öyleyse çok şanslısın demektir. Kitaplar bilgi depolarıdır. Bir kitaptan faydalanmanın sayısız yolu vardır. Kitapların doğası insana inanılmaz bir gelişim olanağı sunar. Senin okuduğun bir kitabı senden sonra yakın bir arkadaşın okumuş olsa bile seninle aynı deneyimlere sahip olmayacaktır.
Bilgi her ne kadar evrensel gibi gözükse bile bilgiyi işleme son derece öznel bir durumdur. Alışkanlıklar insanın başarıya giden yoldaki en önemli dostudur. Alışkanlıkların iyiyse güçlü bir insan olursun. Bu nedenle alışkanlıklar konusunda titiz olmalısın. Örneğin, günlük tutmak bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığın faydaları için günlük nasıl yazılır isimli yazıma bakabilirsin.
Diğer taraftan sürekli televizyon izlemek, bilgisayar başında uzun süre eğlence odaklı vakit geçirmek, geç yatıp geç kalkmak gibi durumlar birer alışkanlıktır. Bunlar sağlığın ve gelişimin için faydalı olmaktan ziyade zararlıdırlar. Her biriyle aranda bir miktar mesafe olması gerekir.
Yeni bir dil öğrenmelisin
Türkiye’de doğmuş birisi olarak tanışacağın ilk dil büyük olasılıkla Türkçe olacaktır. Ancak kendini bu dille sınırlı tutmamalısın. Mutlaka donanımına ikincil bir dil katmalısın. Çoğumuz için bu ortaokul ve liseden itibaren öğrenmeye başladığımız İngilizce dilidir. Bazımız İngilizce öğrenme konusunda başarılı oluruz. Bazılarımız ise bir türlü öğrenemeyiz.
Çabalarını yersiz görmemelisin. Yeni bir dil öğrenmek için inatçı olmalısın. Çünkü yeni bir dil sürekli kendini geliştirmeni ve kendine destek olmanı sağlar. Yeni kültürlere açılmış olursun. En önemlisi yeni bilgilerle tanışma olasılığını artırırsın. Önerim bir an önce İngilizce öğrenmeye çalışmalısın. Aklında farklı bir dil varsa o hedef için de çaba gösterebilirsin.
Yeni bir hobi kazanmalısın
Kendini geliştirmek istiyorsan her zaman favori olan hobilerinin dışına çıkma cesaretini göstermelisin. Öğrenebileceğin yeni şeyler olup olmadığını gözden geçirmelisin. Elbette kalkıp sırf hobi olsun diye at biniciliği yap diyemem. Neye yatkın durumdaysan onunla ilgilenmelisin. Örneğin, futboldan hoşlanıyorsan basketbola bir şans vermeyi düşünebilirsin.
Yeni hobinin illa eğlence odaklı olmak zorunda değildir. Leziz yemekler yapabilmek için mutfağa girip Anadolu mutfağının meşhur yöresel yemeklerini yapmaya çalışabilirsin. Belki daha teknolojik ilerleyerek web tasarımı öğrenebilirsin. Bir blog açabilir ve içini hoşlandığın konudaki yazılarla doldurmayı başarabilirsin.
Yeni kurslara katılmalısın
Bu aslında bir fırsat adımıdır. Yeni kurslara gitmek demek yeni şeyler öğrenebilmek anlamına gelir. Aynı zamanda yeni insanlarla tanışma fırsatı elde edebilirsin. Bilgi ve becerilerini geliştirirken aynı zamanda sosyal becerilerini geliştirmek istemez misin? O halde başvurman gereken yer kurslardır.
Kursların uzun vadeli, yorucu ve sıkı takip gerektiren bir şeyler olmasına gerek yoktur. Çeşitli atölyelere katılabilirsin. Bu atölyelerden kazandığın izlenimlerle yoluna devam etmeye çalışabilirsin. Örneğin, Android uygulama geliştirme kursuna ve çalışma gruplarına katılabilirsin.
Korkularının üstesinden gelmelisin
Hepimizin bazı korkuları vardır. Belirsizlikte korkarız, toplum önünde konuşmaktan korkarız, risk almaktan korkarız. Bunların hepsine veya sadece birine sahip olabiliriz. Bunlar bizi bulunduğumuz konumda tutarlar ve ileriye doğru adım atmamıza engel olurlar. Önce sahip olduğun korkuları tanımlamalı ardından gelişim için fırsatları ortaya çıkarmalısın. Bir şeyden korkuyorsan o alanda bilgi eksiliğine sahip olabilirsin.
Her başarının ardında çok ciddi çalışma vardır. Çalışıp çaba göstermediğin müddetçe başarı elde etsen bile pek bir değeri olmayacaktır. Sürekli rahatlık bölgende kalırsan ve ileriye doğru adım atmayı göze alamazsan kendini geliştirmenin bir yolunu bulamazsın.
Rahatlık alanın hayatında zamanının büyük bir kısmını harcadığın alandır. Diğer insanların buraya çok fazla müdahale etmesini istemezsin. Yine diğer insanların müdahalelerini kısıtlayarak farklı şeyler yapmayı deneyebilirsin. Yeni şeylerle uğraşmak gelişimin için oldukça değerlidir.
Yeteneklerini geliştirmeye çalışmalısın
Bireysel olarak bir insan çok farklı yeteneklere sahip olabilir ama burada önemli olan sahip olunan yeteneklerin işlevsellik durumudur. Her konuda bilgi sahibi olduğun zaman çok daha iyi bir insan olacağını düşünüyor olabilirsin. Ancak bu çok sağlıklı bir düşünce değildir.
Yetenek çantanda 20-30 tane kabiliyet olabilir ama aralarından bir tanesini bile en iyi şekilde gerçekleştirecek kadar becerikli değilsen gelişim açısından bir anlamı olmayacaktır. Miktarları değil niteliği düşünerek hareket edip yeteneklerini geliştirmeyi düşünmelisin. Örneğin, ben bir blog yazarıyım ve sürekli olarak araştırma ve yazma becerilerimi geliştirmek durumundayım. Sen neleri tercih edersin?
Erken kalkma alışkanlığı edinmelisin
Kendini geliştirmek istiyorsan aynı zamanda üretkenliğini geliştirmen gerekir. Birçok başarılı iş adamı ve iş kadını sabah erken kalkma alışkanlığına sahiptir. Bu sayede günlerinden ekstra verim almayı hedeflerler. Sabah 06:00 gibi uyanmaya çalışmalısın. Bu senin gün boyunca aktif kalmanı sağlayacaktır. Başlangıçta alışmak için biraz zorlanırsın ama alışkanlığı edindikten sonra işin fazlasıyla kolay olacaktır.
Erken kalkmış olman hemen kalkıp ağır işlerle uğraşman gerektiği anlamına gelmez. Tam tersine güne hafif eforla başlamak iyi bir fikirdir. Bir fincan sabah kahvesi yaptıktan sonra kahvaltını hazırlayabilir ve mutlu bir kahvaltıya başlangıç yapabilirsin. Sonrasında birkaç sayfa kitap okuyarak işe gitmek için yola çıkabilirsin. Bu rutin sabahı en iyi şekilde geçirip gün boyu enerji dolu kalmana yardımcı olacaktır.
Erken yatma alışkanlığı edinmelisin
Erken kalkmak istiyorsan ne yapman gerekir? Elbette erken yatman gerekir. Gece 01:00’de yatıp sabah 06:00’da kalkmak kadar yorucu başka bir eylem yoktur. Her zaman doğru miktarda uyumalı ve doğru şekilde uyumalısın. Bazen sağda solda, televizyonda veya sosyal medyada uyku saatleriyle ilgili bir şeyler duymuş olabilirsin.
Uzmanlar bu konuda net değiller ama ben gayet net olacağım. Bir günün gerçekten iyi geçmesini istiyorsan en az 8 saat uyuman gerekir. Sabah 06:00’da kalkacaksan saat 22:00’de uyumalısın. Uyumadan önce dilediğini yapabilirsin. Sosyal medyada gezinebilir, birkaç sayfa kitap okuyabilir veya arkadaşlarınla telefonda konuşabilirsin. Burada önemli olan erken yatma konusunda süreklilik ortaya koymandır.
Egzersiz yapmalısın
Erken kalkmayı alışkanlık edindiysen her şeyi bununla sınırlı bırakmamalısın. Aynı zamanda egzersiz konusunu bir alışkanlık haline getirmelisin. Ağır egzersizler yapmana gerek yoktur. Örneğin, haftanın üç günü 30 dakikalık hızlı yürüyüşler gerçekleştirebilirsin. Bunu yapma imkanın yoksa evde kendine ait bir ortamda ekipmansız antrenman yapabilirsin.
Egzersiz konusunda kişisel tercihler her zaman değişiklik gösterecektir. Benim için yürüme ve koşma önemlidir. Senin için yüzme iyi bir egzersiz biçimi olabilir. Neye imkanın varsa onu yapmaya çalışmalısın. Önemli olan hareketli kalman, fiziksel olarak iyi durumda olman ve sağlıklı bir hayata sahip olduğunu hissederek yaşamaktır.
Geleceğe not bırakmalısın
Kendini geliştirmek istiyorsan bunu mutlaka yapmalısın. Bundan beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun? Aynı mı olacaksın? Bir şeyler değişecek mi? Neler değişecek? Kişiliğinde değişimler olacak mı? En önemlisi kendini geliştirmiş olacak mısın? Bunu bilebilmek için gelecekteki kendine bir not yazmalısın. Bazısı buna geleceğe mektup adını verir.
Burada temel amaç kendin için bir motivasyon kaynağı oluşturmaktır. Örneğin, mektuba “İngilizce konuşamıyorum ama bir yıl sonra konuşabilen birisi olacağım.” diye bir cümle bırakabilirsin. Bu cümle senin için sihirli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Notu bir zarf içerisine koyup onu zamanı geldiğince açmak üzere bir yere saklamalısın. Artık mektubu açma niteliğine sahip olduğun zaman onu açabileceksin.
Rahatlık bölgenden çıkmalısın
Kendini geliştirmek istiyorsan çaba göstermen gerekir. Yoğun çaba gösterdiğin zaman bunun meyvesini toplayacağından emin olabilirsin. Ancak rahatlık bölgende kalmaya devam edersen bu hiçbir şey yapmadığın anlamına gelecektir. Bu nedenle bir fırsatını bulup rahatlık bölgenden çıkman gerekir. Bu kendini geliştirmek için kendine yapabileceğin en güzel iyiliklerden biridir.
Peki, rahatlık bölgesi nedir? Sürekli aynı yerlerde mi takılıyorsun? Sürekli diğer insanların sana ait alana yanaşmasına izin vermiyor musun? İşte bu rutin senin rahatlık alanın durumundadır. Bu bariyerleri ortadan kaldırmalı ve farklı bir şeyler yapmalısın. Kendini yeni deneyimlere, yeni becerilere ve yeni etkileşimlere açık hale getirerek yeni şeyler öğrenmeye başlayabilirsin.
Rekabete girmelisin
Rekabeti küçümsemeni asla önermem. Çünkü bu kendine yapabileceğin büyük kötülüklerden biri olacaktır. Rekabet her zaman daha fazlasını yapabilmek için seni ikna edebilecek özel bir durumdur. Kendini geliştirmek için hedefini belirlemiş durumdaysan o hedef için kendine bir rakip bulmalısın. Bir rakip yoksa onu yaratmalısın.
Peki, nasıl olacak bu iş? Yakın bir arkadaşınla yemeğine iddiaya girebilirsin mesela. Örneğin, “Bir yıl sonra Almanca öğrenmiş birisi olacağım göreceksin. Var mısın iddiaya?” diye bir arkadaşınla iddiaya tutuşabilirsin. Arkadaşın senin gelişmeni isteyen biriyse bunu seve seve kabul edecektir. Sonunda yemek ısmarlamak olsa bile gerçek arkadaşlar bunun lafını dahi etmeyecektir.
Kör noktaları bulmalısın
Bunun zor bir adım olduğunu söylemeliyim. Kör nokta görme şansımızın olmadığı alanları ifade eder. Bu, özelliklerin, değerlerin, davranışların, özel durumların, alışkanlıkların, hislerin ve düşüncelerin gibi farklı şeylerden oluşur. Kendin hakkında bilmediğin veya göremediğin şeyleri öğrenmen gerekir. Böylece kendini geliştirmek için çok daha etkili adımlar atabilirsin. Çünkü önünde hedefin belli olmuş olur.
Örneğin, kibirli insanları pek sevmediğini düşünelim. Neden? Bu soruyu ilk duyduğunda ilk vereceğin cevap “beni rahatsız ediyorlar” veya “çok zorlayıcı insanlar” diye bir tanımlama yapabilirsin. Ancak bunlar buz dağının görünen yüzüdür. Senin bulman gereken ise kibirli insanların seni etkilemesinin arkasındaki derin sebeplerdir.
Destek almalısın
Kendini geliştirmek istiyorsan geri bildirim almak son derece önemlidir. Örneğin, ne kadar çaba gösterirsen göster kör noktalarını öğrenme konusunda yetersiz kalabilirsin. Bu noktada seni tanıyan insanlardan destek almayı düşünmelisin. Çünkü insanın kendini başkalarının gözünden görme ihtimali çok düşüktür. Sana dışarıdan bir göz lazımdır. Bunu en yakınındaki insanlarda bulabilirsin.
Arkadaşlarından alacağın destek çok önemlidir. Çünkü sen kendini farklı konumda görürken onlar seni farklı bir konumda görebilirler. Davranışlarını ve düşüncelerini daha objektif bir biçimde yorumlama şansına sahiptirler. Bu imkandan yararlanmalı ve kendini geliştirebilmek için eleştirileri kabul etmelisin.
Eleştirilere açık olmalısın
Rekabetçi olmadığın zaman gelişimin yavaş olur. Bir rekabet ortamı oluşturmalı ve bu ortamda varlık gösterebilmek için tüm çabanı ortaya koymalısın. Kilo vermeye çalışabilirsin, günlük yirmi farklı hareket yapabilirsin, aylık harcadığın miktarı kısmanın yollarını arayabilirsin. Rekabet edebilmek için belirlediğin hedef ne olursa olsun ona bağlı kalmaya çalışmalısın.
Kendini geliştirmek istiyorsan en önemli yardımcıların sana gelen eleştiriler olacaktır. Eleştiriler saptamakta zorlandığın eksik yanlarını ortaya çıkarırlar. Bununla birlikte keşfetmekte zorlandığın kör noktaları eleştiriler yardımıyla açığa çıkarabilirsin. Her insan eleştirilmekten çok hoşlanmaz. Ailenden, arkadaşlarından veya iş arkadaşlarından gelen eleştirilere karşı açık olmalısın.
İrade gücünü yükseltmelisin
Belirlemiş olduğun bir yolda giderken istediğin faydaları göremezsen artık vazgeçmen gerektiğini bilmelisin. Örneğin, 5 yıl boyunca aynı şeyi yapıyorsan ama bir türlü sonuç alamıyorsan artık farklı bir yol çizmeye çalışmalısın. Yeni bir yol seçmeli ve o tarafa gitmelisin. Bunu yapabilmek için irade gücüne ihtiyacın olacaktır.
Süreci başlatabilmek için ilk ihtiyaç duyduğun şey irade gücüdür. Geçen yıl yaptığın aynı şeyleri tekrar yapmana gerek olmadığını bilmelisin. Hatalarını fark edip onları temizlemelisin. Geçmişe değil geleceğe yatırım yapmalısın. Böylece ortaya koyduğun çabayla ilgili farklılıkları görmeye başlayabilirsin.
Hatalarını kabul etmelisin
Bazen hatalarımızı kabul etmekte zorlanırız. Bu durumda işimize yarayacak çok önemli iki kelime vardır. “Özür dilerim.” diyebilme cesaretini göstermelisin. İstersen bunu Fransızca bir kelime olan “Pardon” ile yapabilirsin. Seçim sana kalmış. Basit bir özür dahi çıkmış olduğun yeni yolda sana destek olacak ilk motivasyon kaynağıdır.
Hatalarını kabul etmelisin. Hatta hatalarını kendine itiraf etmelisin. Onlar hakkında herkese tek tek hesap vermek zorunda değilsin. Sadece oturup kendinle konuşmalısın. Yok yere canını sıkmana gerek olmadığını bilmelisin. Her ne yaparsan yap kendine yaparsın ama gelişim beklentin varsa hatalarını kabul etmen çok önemli bir ayrıntıdır.
Yapılacaklar listesi kullanmalısın
Yapılacaklar listesi kullanmak üretkenlik için çok önemlidir. Bu listeler sayesinde odaklanma problemini dahi ortadan kaldırabilirsin. Vaktinin bir kısmını yapılacaklar listesi oluşturmaya ayırmalı ve bunu yaparken aşırı seçici davranmalısın. Örneğin, bugün bir blog yazı yazmak istiyordum ve bunu yapılacaklar listesine eklemiştim. Şimdi bunu yapmak üzereyim.
Yapılacaklar listesinin nasıl oluşturulduğu önemli değildir. Bazı insanlar klasik kağıt ve kaleme sadık kalmaya çalışırlar. Bazı insanlar ise teknolojinin getirdiklerini kullanırlar ve bilgisayarlarında bir not uygulaması kullanırlar. Bazı insanlar ise bunun için geliştirilmiş mobil uygulamaları kullanırlar. Örneğin, yapılacaklar listesi uygulamaları kısmında işe yarar bazı uygulamalara değinmiştim. Gönül rahatlığıyla bunları kullanabilirsin.
Zayıf yanlarını keşfetmelisin
Herkesin bir kusuru vardır. Bir başka ifadeyle hiç kimse mükemmel değildir. Önemli olan bu kusurların farkında olmak, onları anlamak ve onları ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Bunu yaparak kendini geliştirmek için epey etkili adımlar atabilirsin. Kusurların nelerdir? Bu kusurları kapatmak için neler yapabilirsin? Bu sorulara çeşitli cevaplar bulmalısın.
Kusurların her ne ise onları saptarken dürüst olmalısın. Kusurlar ve onları ortadan kaldırma konusunda sabırdan sonra en çok ihtiyacın olacak nitelik dürüstlüktür. Dürüst olmazsan kusurlarını göremezsin, kusurlarını göremezsen kendini geliştirme konusunda ileri doğru adım atamazsın. Bunun bilincinde olmak çok önemlidir.
Hedeflerini gözden geçirmelisin
Bundan sonraki adımda harekete geçmeni önereceğim ama şimdi hedeflerine göz atma vakti. Bir hedef için yola çıktığın zaman aklında sadece o olur. Bu hedef büyük bir hedef ise ve parçalanmamış vaziyette önünde duruyorsa büyük bir hata yaparsın. O hedefi parçalara ayırıp öyle hareket etmelisin. Çünkü küçük hedefleri yerine getirmek her zaman büyük hedefleri yerine getirmekten daha kolaydır.
Süreci hemen şimdi başlatmaya çalışmalısın. Yüksek hedefler belirlemelisin. Bu yüksek hedefleri parçalara ayırmalısın. Yapabileceğin nitelikte her parça yeterli olacaktır. Yapabileceğinin ötesinde hiçbir şey ile ilgilenmeni tavsiye etmem. Önemli olan küçük parçaları yutarak büyük hedefe doğru ilerleyebilmektir.
Harekete geçmelisin
Kendini geliştirmenin en kolay yolu hiç kuşkusuz harekete geçmektir. Öğrendiğin onlarca bilgiyi hiçbir yerde kullanmazsan bir anlamı olmayacaktır. Dolayısıyla edindiğin her bilgiyi kullanmanın yollarını bulmalısın. Mümkünse hiçbir yerde kullanamayacak olduğun bir bilginin peşinden gitmemelisin. Bu çabana ve emeğine yazık etmen anlamına gelir.
Peki, harekete nasıl geçebilirsin? Yukarıda söylemiş olduğum yapılacaklar listesinden yardım alabilirsin. Öncelikle yapman gereken hedef oluşturmaktır. Bir şeyi hedefin haline getirdikten sonra onu birkaç eşit parçaya bölerek küçük hedefler oluşturmalısın. Küçük hedefleri yapılacaklar listesine kaydederek onları adım adım yerine getirmelisin. Böylece başlangıçta büyük gözüken hedefini yerine getirmiş olursun.
Kötü alışkanlıklarına veda etmelisin
Yapmaktan çok hoşlandığın ve kendine bir türlü hakim olamadığın bir şey var mı? Örneğin, güne mutlaka kahve içerek başlaman gerektiğini düşünüyor olabilirsin. Her akşam işten çıktıktan sonra koşuya gitmen gerekebilir. Belki daha ince ve farklı alışkanlıklara sahip olabilirsin. Bu alışkanlıkların nasıl oluştuğunu anlamaya çalışmalısın. En önemlisi bu alışkanlığın hayatına etkisini sorgulamalısın.
Alışkanlıklar söz konusu olduğunda çoğu insan alışkanlıklarını kontrol etmek ister. Sigarayı bırakmak, sağlıklı bir beslenmeye sahip olmak veya erken yatmak gibi alışkanlıkları kontrol etmek ise her zaman zordur. Kötü alışkanlıklar, bilinçaltında gelişen ve gerçekleşen davranışlar oldukları için fazlasıyla sinsidirler. Bu alışkanlıklar başarılarımız ve başarısızlıklarımız üzerinde önemli etkiye sahiptirler. Dolayısıyla onlardan kurtulmalısın.
Yeni alışkanlıklara sahip olmalısın
Kötü alışkanlıkları bir bir hayatından çıkardıktan sonra onların yerlerine bir şeyler dahil etmen gerekir. Bunu bir futbol maçındaki oyuncu değişikliği gibi düşünebilirsin. Bir alışkanlık oyunun dışına çıkarken bir alışkanlık oyunun içine girmelidir. Aksi taktirde hayatında bir boşluk varmış gibi hissedersin. Bu boşluk zamanını ve çabalarını olumsuz etkileyecektir.
Peki, hangi alışkanlıklara sahip olman gerekir? Bu soru yaşantına göre değişir. Sahip olduğun zamana ve imkanlara göre bir şeyler düşünmelisin. Daha önce bahsettiğim gibi kitap okumak, erken kalkmak ve egzersiz yapmak gününün bir parçası haline gelmelidirler. Bunun dışında araştırmayı alışkanlık haline getirebilirsin. Böylece her gün yeni bilgiler edinmeye devam edebilirsin.
Olumsuz insanlardan uzak durmalısın
Bunu çoğu zaman başarmamız pek mümkün olmaz. Ancak başarmak zorunda olduğumuzu bilmeliyiz. Olumsuz insanlarla arana mutlaka mesafe koymalısın. Çünkü onlar enerjini yok edebilecek güce sahiptirler. Güçlerini kullanmalarına izin vermemelisin. Onlarla geçirdiğin vakti azaltmalı ve kendine daha fazla vakit ayırmalısın.
Tanıdıkların, iş arkadaşların ve normal arkadaşlarından oluşan bir grup insanı düşünmen gerekebilir. Bu insanların arasında mutlaka güvenine zarar veren, güvenine ihanet eden ve olumsuzluk yayan insanlar vardır. Bir insan olarak bunlardan tamamen uzak durmamız mümkün değildir. Çünkü sosyalleşmeye ihtiyaç duyarız. Tamamen olmasa bile bu tür insanlarla arana mesafe koymaya çalışmalısın.
Zor insanlarla başa çıkmayı öğrenmelisin
Bazı koşullarda belirli insanlardan kurtulman söz konusu olmayabilir. Örneğin, çalıştığın yerde şefin durumunda olan birinden kurtuluş şansın yoktur. Ondan uzak duramazsın çünkü bunu yaparsan işinden olma olasılığın vardır. Bu tür durumlar için acil eylem planının olması gerekir. Bir başka ifadeyle zor insanlarla başa çıkmayı öğrenmen gerekir.
Zor insanlar her yerde karşına çıkabilirler. Onlardan biri olmadığını umut ediyorum. Çoğu insan sorunların çatışma olmadan çözülmesini arzulasa bile bu her zaman olan bir şey değildir. Hayatımızda diğer insanların olumsuzluklarıyla yüzleşmek zorunda kalacağımız anlar vardır. İşte bu anlarda onların tuzağına düşmeden hareket etmemiz gerekir.
Arkadaş çevrenden öğrenmelisin
Her insanın öyle veya böyle bir becerisi vardır. Bunları fark etmek ve bu konuda yardım isteyebilmek senin elindedir. Arkadaş çevrene göz atabilirsin. Onlardan öğrenecek çok şeyin olduğuna emin olabilirsin. Mesela şu an en iyi arkadaşını düşünebilirsin. Ondan öğrenebileceğin bir yeteneği var mı? İşte bunu fırsat bilmelisin.
Yapman gereken oldukça basittir. Onun sahip olduğu özelliğe sahip olmak için çaba göstermelisin. Elbette her zaman ne tür zorluklarla karşılaşacağını bilemeyebilirsin. Ancak bir yeteneği alıp geliştirmek o kadar zor bir şey değildir. Arkadaşınla konuşup ondan destek alabilirsin. Sana yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.
Sosyal medyada daha az zaman geçirmelisin
Bu konuda insanları ikna etmek zor olsa bile şansımı denemek istiyorum. Birçoğumuz artık günün belirli bir kısmını sosyal medyada gezinerek geçiniriz. Arkadaşlarımızın fotoğrafları, hikayeleri, gönderileri yani paylaşımları arasında mekik dokuruz. Bu her ne kadar boş vakti değerlendirme açısından güzel gözükse bile zaman kaybı açısından oldukça sakıncalı bir durumdur.
Sosyal medyada ve anlık mesajlaşma uygulamalarında geçirdiğin vakti mutlaka azaltman gerekir. İletişim için kullandığın kanallar açık kalabilir. İhtiyacın olduğunda uygulamaları açıp birilerine bir şeyler yazabilirsin. Ancak gerek duymadığın halde bildirimleri açık tutarsan tüm dikkatinin kısa süre içerisinde dağılmasına neden olursun. Bu nedenle kendini geliştirmekte zorluk yaşayabilirsin.
Strateji oyunu oynamalısın
Bu kısım isteğe bağlı olsa bile mutlaka yapmanı öneririm. Bunun için geçerli bir sebebim var elbette. Strateji oyunları, strateji geliştirme ve beyin gücünü kullanma konusunda sana yardımcı olacak oyunlardır. Oyunun ne olacağına sen karar verebilirsin. Örneğin, klasik bir oyun olarak satrancı tercih edebilirsin. Daha teknolojik olsun istiyorsan bilgisayar oyunlarına veya mobil oyunlara göz atabilirsin.
Neyi oynamak istediğin tamamen sana kalmış durumdadır. Fakat burada ufak bir sınır çizgisi vardır. Strateji oyunları oynamak için kendine ayırdığın sürenin belli olması gerekir. Saatlerce kendini oyuna kaptırıp gitmemelisin. Örneğin, bir saat boyunca strateji oyunu oynamayı yapılacaklar listene dahil edebilirsin.
Televizyon izlemeyi azaltmaya çalışmalısın
Bazı insanlar kendini geliştirmek isterken aynı zamanda eğlencelerinden ödün vermek istemezler. Maalesef bu tür bir durum geçerli değildir. Eğlenceden kısıp zamanını tamamen gelişime yatırmanı önermiyorum. Fakat bazı gereksiz şeyleri azaltmanı öneriyorum. Örneğin, televizyon karşısında geçirdiğin süreyi azaltmayı düşünebilirsin.
Biliyorum, akşam eve geldiğinde yorgunluğunu giderecek bir dizi veya film izlemek hoşuna gidiyor olabilir. Benim de gıpta ettiğim, çok beğendiğim ve takip ettiğim oyuncular var. Ancak her şeyi kararında bırakmak zorundasın. Bütün akşamını diziye ayırmak yerine ailenle vakit geçirmeye ayırırsan bu senin için çok daha faydalı bir adım olacaktır.
Öncüleri takip etmelisin
Birçok insan bunu istemeyerek bile olsa yapar. Sen henüz yapmadıysan en kısa sürede bu adımı atmalısın. Kendini geliştirmek istediğin alanda öncü olan kişileri takip etmeye başlamalısın. Onlardan öğrenecek çok şeyin olduğunu unutmamalısın. Üstelik artık Twitter gibi bir yer varken onların herkese açık bir biçimde paylaştığı bilgilerden yararlanabilirsin.
Kendi alanında öncü olan kişiler doğru davranışlar, doğru nitelikler ve becerilerle bulundukları konumu hak eden kişilerdir. Bu konuda çok örnek verebilirim ama yönlendirme yapmak istemiyorum. Bu kişilerin kimler olduğunu kendi alanına göre benden daha iyi biliyor olmalısın. Onlardan öğrenecek çok şey olduğunu unutmamalısın.
Geçmişi geride bırakmalısın
Evet, bunu yapmalısın. Bırak gitsin demelisin. Geçmişin yüküyle yaşamak gelecekte hiçbir işe yaramayan bir şeydir. Sadece kendini sınırlamış olursun. Sadece geçmişteki mutsuz açmış çiçeğin hala açmaya devam etmesini sağlarsın. Bu nedenle geçmişle arana bir çizgi çekmen gerekir.
Biliyorum, geçmişi geride bırakman çok kolay değil. Fakat daha iyi bir insan ve kendini geliştirmiş bir insan olmak istiyorsan bunu yapmak zorundasın. Geçmişteki hataların için kendini affetmeyi denemelisin. Sen sadece yoluna bakmalısın. Buna kalp kırıklıkları, hayal kırıklıkları ve ciddi kayıplar dahildir. Onlarla yaşarsan hiçbir şekilde hareket edemezsin.
Nezaketi öğrenmelisin
Birçok insan maalesef bu konuda yetersiz kalır. Elbette bir kişiye çok nazik davranmanı önerecek değilim. Ancak etrafındaki insanlara nezaket göstermeyi öğrenmen gerekir. Bu nezaket karşısında şefkat, sabır ve sevgi gibi çok değerli şeyler kazanabilirsin. İyi bir insan olmak sadece yeteneklerini geliştirmekle ilgili değildir. Bir insan olarak duygularını da geliştirmen gerekir.
Etrafındaki insanlara nezaket gösterdiğin zaman aldığın karşılığa dikkat etmelisin. Ama her şeyi bununla sınırlı tutmamalısın. Aynı zamanda başkalarına nazik davrandığında kendini nasıl hissettiğine odaklanmalısın. Büyük bir olasılıkla kendini daha iyi hissedeceksin. Bu iyilik gelişim açısından doğru yol olduğunun işaretidir.
Ara vermeyi ihmal etmemelisin
Kendini geliştirmek çok yorucu bir iştir. Birçok noktayı aynı anda düşünmen ve planlaman gerekebilir. Kişisel gelişimin için zaman zaman ara vermeyi ihmal etmemelisin. Bu aralar gücünü toplamana ve bugüne kadar kat ettiğin yolu görmene yardımcı olacaktır. Her nasıl yakıtı olmayan bir araba çalışmıyorsa sen de enerjin olmadığı zaman hareket etmeyi başaramazsın.
Bu nedenle zaman yönetimi çok önemli bir kavramdır. Bir yandan zamanını yönetirken diğer yandan günlük veya haftalık planlar oluşturmalısın. Bu planlar içerisinde mutlaka kendine zaman ayırma diye bir bölüm olmalıdır. İşte bu bölümleri dinlenmek, enerji toplamak ve tekrar yola çıkmaya hazırlanmak için kullanmalısın.
Disiplinli olmalısın
Kendini geliştirmek istiyorsan mutlaka disiplinli olman gerekir. Disiplinli olmayı başarırsan kısa sürede kendin için ihtiyaç duyduğun her şeyi oluşturma başarısını gösterirsin. Bir yerde disiplin varsa o yerde bozulmalar çok az olacak ve üretkenlik doğal olarak artış gösterecektir. Bunun için yaptığın her ne ise ona sıkı sıkı sarılmalısın.
Ne yapıyorsan onu içtenlikle yapmalısın. Çalışırken yoğun bir biçimde kararlı olmalısın. Güçlü olmalı ve daha akıllıca hareket etmelisin. Dayanıklı olma konusunda kendini geliştirmeye çalışmalısın. Attığın her ama her adımda daha diri, daha güçlü ve daha dayanıklı olmak için çaba göstermelisin. Bir şeyi kalpten yaparsan sonunda sonuç alma olasılığın çok daha yüksek olur.
Gelişime bağlı kalmalısın
Bu şu an yazdığım 35. öneri. Belki daha fazlasını bile yazabilirim. Ama artık yeterli görüyorum. Son olarak ise gelişimine bağlı kalmanı öneriyorum. Çoğu insan hemen bir gecede mükemmel bir değişim ve gelişim arzu eder. Ancak kendini geliştirmek ve kendini değiştirmek böyle bir şey değildir. Zaman, ilerleme ve taahhüt gereklidir.
Kendini geliştirmek uzun vadeli bir iş olduğundan en başından itibaren bu yolculuk için kendini hazır hale getirmelisin. Kısa mesafeli bir yolculuğa çıkarken yanına ihtiyaç duyduğun çok az şeyi alırsın. Ancak uzun mesafeli bir yolculuk olduğunda daha fazlasını yaparsın. İşte kendini geliştirmek için çıkacağın bu yolu uzun mesafe yolculuğu olarak görmeli ve buna sıkı bir şekilde hazırlanmalısın.
Öğrenmeyi asla bırakmamalısın
Kendini geliştirmek konusunda bilmen gereken bir diğer önemli durum ise öğrenmenin geçici bir heves olmamasıdır. En azından bunu geçici bir heves olmaktan çıkarmalısın. Her gün yeni şeyler öğrenmelisin. Bir müzik dinleyerek, bir kitap okuyarak, bir köşe yazısı okuyarak veya bir video izleyerek. Her nasıl yaparsan yapmalı ama her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışmalısın.
Zaman içerisinde belirli konular hakkında daha fazla bilgili olabileceksin. Hatta edindiğin bilgiler yeterli gelmeyecek ve daha fazlasını öğrenmeye çalışacaksın. İçinde böyle bir arzu belirdiği zaman mutlu olmalısın. Çünkü artık sen kendini geliştiren bir insansın. Bu arzu ve bu şevkle yoluna devam etmelisin.
21 pratik uygulamayla ilk denemeleri yapmalısın
Yukarıda yer alan pratik yöntemlerin birer çözüm olduğunu düşünmüyorsan çok daha kapsamlı ve kararlı adımlar atmayı düşünebilirsin. Şimdiye kadar anlattığım hemen hemen her şey teoride güzel şeylerdir. Ancak bana “balık tutmayı öğretme balık ver” diyenlerden biriysen seni uygulamalı adımlarla kendini geliştirmeye davet ediyorum.
Aşağıda bahsetmiş olduğum kendini geliştirme yollarından bazıları yaşam stilinle uyumlu bazıları ise yaşam stiline uyumsuz olabilir. Bu nedenle seçici davranmalı ve sana fayda sağlayabilecek olanları seçmelisin. Unutmadan, bu yolların her birisini günde sadece 10 dakika ayırman gerektiğini unutmamalısın. Umarım başarılı olursun.
1. Maksimum 10 dakikalık egzersiz
Samimi olmak gerekirse spor yapmaya saatlerini harcamak gerçekten yorucudur. Hem fiziksel hem zihinsel açıdan seni yoran bu egzersiz türünden vazgeçip daha kolay uygulanabilir bir şeyler seçmeyi düşünebilirsin. Böylece fiziksel olarak kendini geliştirmeye başlayabilirsin.
Elbette yapacağın egzersizi bir plana uygun hale getirmen gerekir. Bunun için cep telefonunda kullanabileceğin 7 Dakika Egzersiz uygulamasından faydalanabilirsin. Bu uygulamada yer alan kısa süreli egzersizleri düzenli olarak yaparak sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsin.
2. Maksimum 10 dakikalık yürüyüş
Basit bir soru sormak istiyorum:: her gün aynı odada vakit geçirmekten sıkılmadın mı?? Cevabını ikimiz de biliyoruz. Tek yapman gereken yeşilliğin olduğu bir yer bulup orada kısa süreliğine yürüş yapmak ve doğanın tadını çıkarmaktır.
Doğanın içerisinde yer alırken vaktin çabuk geçtiğinin farkında bile olmazsın. Belki 10 dakika diye başladığın yürüyüşe 30 dakika sonra son verebilirsin. Vücudunun ve zihninin rahatlamaya ihtiyacı vardır ve 10 dakikayı ona çok görmemelisin.
3. Maksimum 3 dakikalık esneme hareketleri
Her gün bir masanın başında oturarak çalışan biriysen vücudunun hareket etme olanağının çok düşük olduğunu bilmelisin. Bu durumda onu rahatlatabilecek ufak detayları düşünmen gerekir. İşte bu 2-3 dakikalık ufak detaylar esneme hareketleridir.
Arada bir oturduğun sandalyeden kalkıp esneme hareketleri yaparak vücut kaslarını rahatlatmaya çalışmalısın. Böylece vücudunun sana daha iyi tepki vermesini sağlayabilirsin. Vücudundan aldığın tepki ne kadar kaliteli olursa konsantrasyon ve verimlilik açısından daha az sorun yaşarsın.
4. 1 saniyelik gülümseme
Gülümsemenin çok farklı faydaları vardır ama en önemlisi güvenini ve mutluluk düzeyini artırmasıdır. Sadece bir saniyelik gülümsemeni kaydederek dahi başarılı bir iş yapmış olursun. Günde 1 kez gülümserken selfie çekmeli ve o an neler hissettiğini yazmalısın.
Selfie çektikten sonra onu kendine saklamalısın ve başkasıyla paylaşmayı düşünmemelisin. Bu sayede ihtiyaç duyduğun memnuniyeti kendi kendine bulmayı başarabilirsin. Kendini mutlu hissettiğinde ve kendine güvendiğinde gelişim açısından çok daha kararlı adımlar atacağından şüphe duymamalısın.
5. Rahatsız edici 3 duygusal düşmanla mücadele
Gün içerisinde seni en çok rahatsız edecek olan 3 önemli duygu vardır. Bunlardan ilki endişe, ikincisi kaygı ve üçüncüsü ise depresyondur. Her birisiyle mücadele konusunda yeterli bilgiye sahip olursan gün içerisinde kendini çok daha memnun hissedebilirsin.
Zihninin memnun olması gelişim açısından doğru ekipmanlara sahip olman anlamına gelir. Bu nedenle endişe, kaygı ve depresyonla mücadele etmenin yollarını keşfetmeye önem vermelisin. Endişelerin ile mücadele etmek istiyorsan endişe ve kaygılardan kurtulma konulu yazımı okuyabilirsin.
6. 10 dakikalık şekerleme
Öğleye doğru bastıran uykuna çözüm bulamazsan kendini geliştirme konusunda türlü türlü yollar denesen bile başarılı olamazsın. Bunun sebebi zihinsel olarak gelişime açık olmamaktır. Öğleye doğru yorgunluk çöküyorsa kahve içmeyi bir kenara bırakıp sadece 10 dakikalığına şekerleme yapmalısın.
Bu kısa süreli şekerleme etrafında olan biteni daha net görme, daha uyanık olma ve en önemlisi daha isabetli hareket etme konusunda sana yardımcı olur. Bu kısa süreli uykuyu küçümsersen gününün çok daha kötü geçeceğinden emin olabilirsin. Kendini geliştirmek için mutlaka sağlığını önemsemelisin.
7. Pozitif biriyle 10 dakika takılma
Etrafında ne kadar pozitif insan varsa kendi ruh halin bir o kadar iyi olur. Bu nedenle pozitif insanlarla arkadaşlık etmek çok daha doğrudur. Sana sürekli pozitif mesajlar veren, ruh halinin dengesiz hale bürünmesine engel olan ve motivasyonunu yükselten insanlarla vakit geçirmelisin.
Çalıştığın yerde veya ev ortamında bu şekilde insanlar varsa onlarla 10 dakikalığına sohbet etmen yeterlidir. Örneğin, kısa süreli yürüyüşe çıkmak istediğinde bu pozitif insana yürüyüş teklifini yapabilirsin. Bu tür bir insanla geçireceğin 10 dakika takılmak ruhunu besleyecektir.
8. Minimum 10 dakika desteğe başvurma
Hayat gerçekten zorlayıcıdır. İnsanlar bunu kabul etmeyi pek istemezler ama koşullar düşünüldüğünde bunun ne denli doğru olduğu ortaya çıkar. Para konusunda sıkıntın varsa, arkadaşların destekleyici değilse ve çalıştığın iş ruhunu sömürüyorsa nefes dahi alamazsın.
Bunların herhangi birisi kendi gelişimine engel değilmiş gibi görünebilir. Ancak her birisi ileriye doğru adım atmanı engelleyen etkenlerdir. Kendini zor durumda hissediyorsan ve bulunduğun durumundan çıkmayı başaramıyorsan bir terapiste danışarak destek almayı düşünmelisin.
9. 10 dakikada kendini tanıma
Bilgi gelişimin en önemli destekçisidir. Kendin hakkında ne kadar fazla bilgiye sahip olursan senin için bir o kadar iyidir. Bu nedenle mutlaka kişiliğin konusunda bilgi sahibi olmalı ve kendini tanımaya çalışmalısın.
Bu konuda ilk önerim insan kendini nasıl tanır isimli yazıma göz atman olacaktır. İkincil olarak ise 16 Personalities adresindeki kapsamlı kişilik testini gerçekleştirmeni tavsiye ederim. Tüm bunlar sayesinde kendini çok daha yakından tanıma fırsatı elde edebilirsin.
10. 10 dakikalığına gün doğumunu seyretme
Bazen hayatın en önemli anlarını yaşamak gerekir. Hayatında sürekli önemli gelişmelerin yaşanmasını beklememelisin. Bunun yerine anı oluşturmaya çalışmalı ve o anın tadını çıkarmak için elinden geleni yapmayı denemelisin.
Sadece 10 dakikalığına sabah erkenden uyanıp gün doğumunu seyretmek buna verilebilecek en ideal örneklerden biridir. Belki bunu sürekli yapamazsın ama gün doğumunu rahat rahat görebileceğin bir yerde kahvaltı yapmaya çalışabilirsin. Doğanın güzelliklerinden yararlanarak ruhuna değer katmalısın.
11. 10 dakika müzik dinleme
Endişe konusunda ciddi sıkıntıların varsa ve endişenin gelişimini engellediğini düşünüyorsan müzik dinleme alışkanlığına sahip olmalısın. Müzik dinleyerek yaşadığın endişenin bir kısmını üzerinden atabilirsin. Böylece gelişimine daha fazla önem verebilirsin.
Müzik dinlerken doğru müzik tercihlerini yapmayı ihmal etmemelisin. Ruh halini karamsarlığa sürükleyecek müzikler değil daha eğlenceli ve hareketli müzikler dinlemeyi tercih etmelisin. Sadece 1-2 şarkı yani 10 dakika müzik dinleyerek gelişimine destek olabilirsin.
12. 10 dakikalık gülme seansı
Gülmenin çok önemli olduğundan daha önce söz etmiştim. Bunu yinelemek istemiyorum ama kendini güldürmek için neler yapabileceğinden söz etmek istiyorum. Yakınımızdaki pek çok insanın telefonuna bakarken kahkahalar attığı anları hatırlıyor musun?
Bu kahkahaların sebebi muhtemelen izlenilen komik bir video veya okunan bir karikatürdür. Hangisini tercih edersen et kendine vakit ayırarak bir gülme seansı gerçekleştirmelisin. Böylece stresini azaltabilir ve zihninin daha potansiyelli bir biçimde çalışmasına yardımcı olabilirsin.
13. 10 dakikada kontrol
Kendini geliştirmek istiyorsan bunu kontrolsüz bir biçimde yapamazsın. Kendini geliştirmenin yolları konusunda ne kadar bilgili olursan ol kontrollü uygulama yoluna gitmezsen hiçbir verim alamazsın. Her zaman kendine “Ne yapıyorum?” ve “Doğru yolda mıyım?” sorularını sorma fırsatına sahip olmalısın.
Bu sorulara vereceğin cevapları not etmelisin. Doğru yolda yer aldığına inanıyorsan yaptığın şeyi yüksek sesle dile getirmelisin. Doğru yolda olduğuna inanmıyorsan “Bunu değiştirmeliyim!” diye haykırarak farklı bir yöne doğru gitme cesaretini göstermelisin.
14. 5 dakikada duygusal zeka testi
Zeki olman durumunda hayatında yaşadığın problemlerin önemli bir kısmının üstesinden gelebilirsin. Ancak, bazen saf zeka bazı problemleri aşmak için pek yeterli değildir. Çünkü duygusal zekanı kullanman gerekebilir.
Duygusal insanlarla ilişkilerin ve iletişim becerilerin gibi çok farklı alanları derinden etkilemeyi başarabilir. Bunun için duygusal zekanın ne durumda olduğunu öğrenmeli ve onu geliştirmeye çalışmalısın. A Real Me adresindeki EQ testini çözerek duygusal zeka seviyeni öğrenmelisin.
15. 5 dakikada memnuniyet pratiği
Üzerine kara bulutlar çökmüş olsa dahi memnuniyet duyabileceğin bir şeylere sahipsindir. Doğu felsefesinin en iyi yanı bu tür öğretilerle dolu olmasıdır. Şimdi benzer yaklaşımı modern zamana uyarlayarak hayatından memnuniyet duymaya çalışmalısın.
Sadece 5 dakikanı ayırarak her gün hayatında yaşanan memnun edici durumları not etmelisin. Not ettiğin bu durumlar ruh halinin daha iyi olmasını sağlayacak ve sana gelişim açısından fırsat tanıyacaktır. Not alırken maddeleri üç ile sınırlı tutmalı ve aşırıya kaçmaktan kaçınmalısın.
16. 10 dakika mola
Modern hayatın en büyük getirisi insanı sürekli olarak meşguliyete yönlendirmedir. Modern hayatın sistemine giriş yaptığın zaman kendine çok fazla hareket alanı bulamazsın. Kendini bu tür bir kıskaçta hissettiğin zaman 10 dakika mola vermeli ve hiçbir şey yapmamalısın.
10 dakikalık mola sırasında genel işlerinden ve düşüncelerinden uzak durmalısın. Belki bu kısa süre içerisinde birkaç küçük oyun oynayabilirsin. Böylece zihninin şarj olmasını sağlayabilir ve geri döndüğünde daha verimli çalışarak öğrenmeye devam edebilirsin.
17. 10 dakika okuma
Her zaman söylediğim gibi okuma alışkanlığı kendini geliştirmen için son derece etkili bir yöntemdir. Belki hayatın koşuşturmasından buna vakit bulamayabilirsin. Kendini geliştirme yolları kapsamında ayıracağın 10 dakikalık sürede birkaç sayfa okumayı denemelisin.
Belki hızlı okuma konusunda kendini geliştirerek 10 dakikaya daha fazlasını sığdırmayı başarabilirsin. Seçim tamamen sana aittir. Sadece 10 dakikalığına bir şeyler okuyarak hayatına çok anlamlı katkılar yapabileceğini aklından çıkarmamalısın.
18. Yeni dil öğrenmeye 10 dakika ayırma
İkinci bir dile sahip olan insanın kendini geliştirme olasılığı tek dil bilen insandan çok daha fazladır. Bir dili profesyonel düzeyde öğrenmek ile gündelik düzeyde öğrenmek arasında çok büyük fark vardır. Gündelik düzey öğrenimi için günlük 10 dakikanı ayırman oldukça yeterlidir.
Yeni bir dil öğrenmek istiyorsan bunu eğlenceli bir biçimde gerçekleştirmelisin. Duolingo gibi uygulamalardan yararlanarak bunu kolayca yapabilirsin. Sadece 10 dakikada çeşitli testler çözerek yeni bir dil öğrenme adına kendini geliştirebilirsin.
19. Eğitim kurslarına 10 dakika ayırma
Hayatın boyunca sürekli öğrenmeye devam edebilirsin. Bunun için erişimi ücretsiz olan eğitim programlarını keşfetmen gerekir. Belki bir nebze olsun YouTube videolarından yardım almayı düşünebilirsin ama planlı olan içeriklerden yararlanmak çok daha doğrudur.
Kendi kendine öğrenmek ve bilgilerini geliştirmek istiyorsan yararlanabileceğin pek çok farklı platform vardır. ODTÜ tarafından sunulan Bilgeİş eğitimlerini, ücretsiz ve ücretli Udemy kurslarını ve yabancı dilin olması durumunda Academic Earth adresinden faydalanmayı deneyebilirsin.
20. 10 dakika telefon bildirimlerini kapama
Her insan gün içerisinde türlü türlü dikkat dağıtıcılarla karşı karşıya kalır. Bunlardan en etkilisi ve en sürekli olan ise telefon sesidir. Bildirim sesi, çağrı sesi veya mesaj sesi, ne olursa olsun bunları duyduğumuz zaman dikkatimiz kısa süreliğine bile olsa dağılmış olur. Telefonu açıp açmaman veya cevap yazıp yazmaman önemli değildir.
Bir işle meşgul olduğun zaman telefonu yanından uzaklaştırmayı denemelisin. Mümkünse onu sessize alıp farklı bir odaya koymayı düşünebilirsin. Bu sana dikkat toplama konusunda fazlasıyla yardımcı olacaktır. Telefonu yanından uzaklaştırmak için ilk olarak on dakikalık egzersizlerle başlamalısın.
Merhabalar. Yazınıza denk geldim. Çok güzel yazmışsınız. Yorumlara bakıyorum da herkesin bi problemi var, samimice cevaplarınızdan dolayı benim içimden de bir şeyler yazmak geldi buraya. Benim problemim de insan ilişkileri, sosyal fobi. Tabii bunu bir kaç sene öncesine nazaran birazcık atlattım ama hala var. Bu benim için bi problem değil, sadece çevremdekiler sürekli bana söylüyorlar bunu, “sosyal ol kendini soyutlama diye. Değer verdiğim eski öğretmenim dahi söyledi sosyal olmamın iyi olacağını ama ben bu durumdan memnunum. Yani insanlarla vakit geçirmektense, ne bileyim kendi başıma olmaktan daha mutlu oluyorum. Hobilerim daha çok bireysel odaklı zaten. Kitap okumak, bilim ve teknoloji yazıları okumak-yazmak, tek başıma video oyunu oynamak gibi vs. Dediğim gibi, bu durumdan memnunum. Çevremde kaliteli sohbet yapabileceğim kimse yok, hatta daha çok enerjimi emen, huzurumu bozan, yaptıkları şakalarla moralimi bozan insanlar. Kötü insan olduklarından değil gayet iyiler ama yine de okuldaki arkadaşlarımla takılırken mutsuz oluyorum, zamanım boşa geçiyormuş gibi hissediyorum. Yaptığımız muhabbet de beni çekmiyor, kendini tekrar eden espriler, karşı cinse yapılan bel altı laflar gibi monologlar silsilesi… Ya onlar gibi olmam gerekiyor, başka biriymiş gibi davranmak, bunu yapınca da aralarında sırıtıyorum. Onların sürekli yaptığı espriyi ben yapınca hemen deli damgası yiyorum. Mecburen uzaklaşmak istiyorum ama öğretmenlerim sürekli karışıyorlar bana kendini soyutlama onlarla takıl diye. “Toplum içine çıktığında sudan çıkmış balık gibi olursun.” diyorlar. Bu konuda haklıymışlar. Bayağı sıkıntısını çekiyorum topluma çıkmanın, konuşmaya dahi korkuyorum. Ne önerirsiniz? Nasıl geliştirebilirim kendimi bu konuda? Kendi istediğim gibi mi yaşamalıyım yoksa o ortamlara girip iyi bi oyuncu mu olmalıyım?
Merhaba,
Aradığınız sorulara cevabın bir kısmı aşağıdaki yazımda var. Bir kontrol etmeni öneririm. En azından ne durumda olduğunu görmüş olursun. Ancak burada problem okul ve arkadaşlardan ziyade senin biraz çekingen davranman. Okulundaki arkadaşlarınla vakit geçirmek hoşuna gitmiyorsa farklı arkadaşlar edinmeyi düşünebilirsin. Mesela oyun oynadığını yazmışsın, oradan arkadaşlar edinebilirsin. Bilim ve teknolojiyi takip ediyormuşsun, çeşitli forumlara üye olup oralarda vakit geçirebilirsin.
Tabi bu dediklerim gerçek arkadaşlığın yerini tutmayacak şeyler biraz. Tek yapman gereken kendine yeni arkadaşlıklar edinmek. Senin mevcut arkadaşlıkların artık alışkanlığına dönüşmüş durumda. Takılmak için takılıyorsun bir nevi. Bu döngüyü bozabilmek için yeni arkadaşlar edinmelisin.
https://www.grisayfalar.com/sosyal-anksiyete/
Kaan Bey, o yazıyı kontrol ettim, cevabınız için teşekkür ederim. Şöyle söyleyeyim, bir araya gelmekten mutlu olduğum, “dostlarım” elbette var, bir araya gelmekten mutlu olduğum ama onların sayısı çok az ve bunun nedense çok sık olması taraftarı değilim. Zaten şehir dışında olmaları ya da işleri dolayısıyla sık görüşemiyoruz ama buluşuyoruz elbette. Sizinde dediğiniz gibi, forumlarda ya da sosyal medyada yukarıda belirttiğim hobiler, ortak noktalar vasıtasıyla konuştuğum kişiler oldu, ama o ayrı tabii günlük hayat ayrı. Yeni arkadaşlıklar edinmek iyidir ama gerçekten tanışmak istediğim kimse yok. Dediğiniz gibi takılmak için takılıyorum ve her gün görmek zorunda olduğum insanlar sadece. İnsanlar sanki benim okumak, dinlemek istediğim şeylere engel oluyorlar gibi hissediyorum. Listemde bir sürü albüm ve kitap var. Onları bitirmem lazım ve insanlara vakit ayırmak istemiyorum. Tuhaftır belki ama böyle. Belki de verimli sohbet yapabileceğim insanlar vardır ama çok az denk geliyorum. Yeni arkadaşlıklar nasıl olur artık bilmiyorum hayırlısı. Sağolun rahatsız ettim sizi ama.kusura bakmayın…
Merhaba,
Rahatsızlık diye bir şey söz konusu değil. Elimden geldiğince cevap vermeye çalışıyorum. Bu yaptığınız kendinizi biraz içe kapatmak olur. Sosyal kalmaya özen göstermelisiniz. Ancak dediğim gibi bunu bir zorunluluk olarak görmeye başlarsanız hiçbir keyif alamazsınız. Sosyalliği hayatınızı bir parçası haline getirirseniz ondan daha büyük keyif alabilirsiniz. Böylece onu bir şeyleri yapmak isterken önünüze çıkan engel olarak görmezsiniz. Kitap okumak ve buna benzer hobiler faydalı şeyler. Ama bir denge kurmak zorundasınız. En azından geleceğiniz ve hayatınızın daha kaliteli olması için buna ihtiyacınız var.
Hocam ben kendimi geliştirmek istiyorum 17 yaşında biriyim bunun için ilk nereden başlayacağımı bilmiyorum ve nasıl bir adım sürmem gerektigini bilmiyorum
Merhaba Murat,
Öncelikle yorumun için teşekkürler. Soruna gelince elbette ne konuda kendini geliştirmen gerektiğine karar vererek başlaman gerek. Bu kararı verdikten sonra yapman gerekenlere odaklanmalısın. Her alanda kendini geliştiremezsin. Önce kendi becerilerinin farkında olmalı ve genel anlamda yapmak isteyip yapamadıklarını sorgulamaya çalışmalısın.
Sağlıcakla kal, hayat boyu başarılar dilerim. Dilediğin zaman yorum, e-posta, Facebook veya Twitter yoluyla iletişim kurarak bana ulaşabilirsin.
E-posta: [email protected]
Facebook: http://www.facebook.com/Grisayfalar
Twitter: https://twitter.com/grisayfalarcom
Bilgi paylasildikca daha kiymetli oluyor hic suphesiz…emeginize ilginize ve yureginize saglik hocam….ben cocugumun saglik sorunlari nedeniyle calisma hayatini birakmak zorunda kalan bir anneyim…sukur suan o kotu gunler geride kaldi ve ben eski halimi cok ozluyorum ve tekrar oyle ozguveni tam girisimci kendini gelistiren bir birey olmak istiyorum..evle surekli cocukla ilgilenmek insanda sanirim atalete sebebiyet oluyor…
Kendimi gelistirme adina merak ettigim bir alanda uzaktan egitime basladim cok da iyi geldi bana…ama daha neler yapabilirim..daha cok ogrenmek ve kendimi gelistirmek istiyorum..kisacasi ARTIK URETMEK ISTIYORUM..
Merhaba Funda Hanım,
Kademe anlayışına sahip bir insanım. Yani 1’den 3’e geçişe değil, 1-2-3 diye ilerleyişe her zaman bağlı kalırım. Kendiniz için önemli bir adım atıp uzaktan eğitime başlamışsınız. Bu çok anlamlı bir adım ve bunu farklı noktalarla desteklemelisiniz. Hangi alanda eğitim almaya başladınız? Bu alanda iyi olan blogları takip edebilir veya bu alanda yazılmış olan kitapları okumaya çalışabilirsiniz. Bu sayede kendinizi eğitim sunduğu formasyonun çok daha ötesinde geliştirmeyi başarabilirsiniz. Hem bu adımlar size daha farklı gelişim kapılarını gösterecektir.
Sağlıcakla kalın, hayat boyu başarılar dilerim.
Hocam ben birkaç psikolaga gittim ve kişilik bozuklugum varmış. Kendimi geliştirmem gerekiyor. Ben tembellikten, istek ve ihtiyaclarimin karşılanmadığını düşünüyorum ve kismen sebep olarak görüyorum. Elimden geldiğince açıklarımi kapatmaya çalışıyorum ama olmuyo. Çalışmayi pek bilmiyorum cahil birisiyim psikolojik sorunlardan egitemedim kendimi kafam çok dolu tembellik, usengeclik, can sıkıntısı çekiyorum.
Merhaba Ümmü Gülsüm,
Öncelikle, “hocam” sözü benim için bir fazlalık. Ben sadece bir araştırmacıyım.
Kişilik bozukluğu yaşıyorsan doktorunun sana uygun bir takım çözümler sunmuş olması gerek. Onları takip edip bir sonuç elde edip edemediğini benimle paylaşır mısın?? Ayrıca, gelişmek ve daha iyi bir hayata sahip olmak istiyorsan ilk olarak sahip olduğun zihin karmaşıklığını ortadan kaldırmamız gerek. Senden ricam kapatmak istediğin en önemli eksikliği tespit etmen şeklinde olacaktır. Eksiklerini bir öncelik sırasına koymalı ve adım adım ilerlemeye çalışmalısın. Hepsini aynı anda düzeltmeye çalışırsan hiçbirisini düzeltmeyi başaramazsın.
Sağlıcakla kal, hayat boyu başarılar dilerim.
Hayat cok sıkici ve bikkinim ne yapmak istedigimi bile bilmiorum gec kaldim sanirim herseye
Merhaba Büşra,
Hiçbir şey için geç kalmış sayılmazsın. Sadece biraz sakin olup problemini daha detaylı bir biçimde anlatmayı denemelisin. Bu şekilde sana yardımcı olmaya çalışabilirim ama problemini bilmezsem yardımcı olamam.
Sağlıcakla kal, hayat boyu başarılar dilerim.
Merhaba!!! 19 Yaşındayım.Üniversite’yi kazandım ama hem Üniversitem hemde bölümüm için baya kuşkuluyum. İleride mesleğimi yapamazsam diye korkuyorum.Yolun başındayken kararsız kaldığım için sınava girdim(Çok iyi alamadım hem üniversite hemde sınava çalışmak zor geldi),Okulumu dondurmayı düşündüm.(yeniden sınava hazırlanmak için.) En büyük korkularımdan vasıfsız biri olmak. Beni engelleyen hayatımda o kadar çok şey var ki… Sosyal Fobiye benzer bir rahatsızlığım var. Toplum önüne çıkmaya zorlanıyorum.İş de çalışamıyorum. Sosyal etkinliklere girmeye utanıyorum, devamlı kaçıyorum, kendime göre bahaneler üretiyorum. Kendimi ifade edemiyorum ve bunlar benim hayatımda büyük zorluklara yol açıyor. Hayat dan vazgeçmek istiyorum bazen.Bazende birçok şey için istekli oluyorum .Psikiyatriye gittim ama her şeyin bende bittiğinin farkındayım. Birçok şeyi aşmam gerek…Bir yandan bu zorlukları yaşarken bir yandan da kendimi nasıl geliştirebilirim bilmiyorum.
Merhaba Reina,
Öncelikle bu kadar karmaşıklığa pek gerek yok. Yaşadığın problem sosyalleşme ile ilgili ve bunu aşabilmek için yine sosyalleşmeye yani toplumun arasına dalmaya ihtiyacın var. Kendini pek çok şeyden soyutlayarak bir yere varamazsın. Üstelik bu seni korumaz, aksine zayıflatır. Bu nedenle bir fırsatını bulup yavaş yavaş sosyalleşmeye başlaman gerek. Biliyorum söylemesi kolay ama uygulaması zordur hepimiz için. Sosyalleşme çok geniş bir kavram, bu konuda yardımcı olmaya çalışabilirim ama öncelikle uzmanın sana neler dediğini öğrenmem gerek.
Cevabını bekliyor olacağım, sağlıcakla kal. Hayat boyu başarılar dilerim.
İlk önce bana geri dönüş yaptığınız için teşekkür ederim. Genel olarak bana dedikleri sizin dediklerinize benziyor.İnsanlarla iletişim kurmamı ve onların benim hakkımda ne düşündüklerini önemsemem gerektiğini. Evet söylemesi kolay gibi ama benim için o kadar zor ki. İster istemez bütün gözlerin benim üzerimde olduğumu hissediyorum ve kasılıyorum, tedirgin oluyorum.Dikkat çekmeyi seven biri değilim. Konuştuğumda birinin bana bakması beni rahatsız eder.Örneğin sunum yapmak gibi… Nasıl yardım edebilirsiniz bilmiyorum ama yinede size teşekkür ederim.Sayfanız bana çok yardımcı oldu. Elimden geldiğince söylediklerinizi uygulamaya çalışacağım.
Merhaba Reina,
Biraz insanların önünde konuşma yapmaya ihtiyacınız var. Bu kolay bir değil çünkü işin içinde utangaçlık, çekingenlik, yetiştirilip durumu gibi çok farklı etkenler mevcut. Bunların her birisinin tek tek tespit edilmesi profesyonellere bağlı bir şey. Yani bunları ben istesem bile tespit edemem. Ancak bir şeyleri değiştirme konusunda şansımızın olduğuna inanıyorum. Şöyle yapabiliriz, en azından deneyebilirsin:
– İnsanlarla konuşmak veya başkalarının önünde konuşmanın sana korkutucu geldiğini düşünüyorum. Aslında bundan korkuyorsun, korktuğun için yanlış bir şey söyleyip söylemediğini düşünüyorsun. İlk olarak buradaki korku durumunu değiştirmek gerek, mesela korkmak yerine heyecan duymayı deneyebilirsin. Bunu daha önce hiç denedin mi?
– Konuşurken başkalarını düşünmemelisin. Başkalarını düşünürsen hayatını onlara adamış olursun ama bu hayat sana aittir. Bu nedenle olumlu düşünmeye çalışmalı, konuşurken doğru veya yanlış olarak düşüncelerini aktardığını aklına getirmelisin.
– Doktorun önerisine saygı duyuyorum ama başlangıcı başka insanların önüne çıkarak yapmamalısın. İlk olarak yakın arkadaşlarınla başlamalısın, yakın arkadaşlarına bir sunum yapmayı deneyebilirsin. Belki ilkinde yine tedirginlik duyarsın ama ikincide veya üçüncüde bu tedirginliği üzerinden atabilirsin.
Bu konuda söylenebilecek çok şey var ama senin durumunu bilmem gerek. Üstelik konuşurken hal ve tavırlarının gözlemlenmesi gerek. Bunları beni aşan şeyler. Son gittiğin uzmana değil başka birine gitmende fayda var diye düşünüyorum.
Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sağlıcakla kal, hayat boyu başarılar dilerim.
Merhaba
Yazınız o kadar başarılı burada o kadar çok yorum var ve birçok insanın hayatına dokunmuşsunuz. Başarınıza hayran kaldım. Ben okuduğumda ise heyecanlandım başarabilirsin sende yapabilirsin beyaz bir sayfa açmalıyım dedim. Ama bu benim için birkaç saniyelik hevesle kalıyor. Bu kadar insana cevap vermenizden cesaret alarak buraya içimi döküyorum çünkü profesyonel bir yardım almak istediğimde karşı taraftan duyduğum tek şey sen buna dert mi diyorsun oldu. Ben yaklaşık 6 yıldır ailemin ciddi sağlık problemleriyle mücadele ettim. Her yıl 1 – 2 ay ağır hastalıklarla hastanede mücadele etti hem annem hem babam. Ablam ağır bir boşanma döneminden geçti. Çok değer verdiğim arkadaşlarımdan çok büyük darbeler aldım. Canım kadar sevdiğim dedemi kanserden kaybettim. Anlayacağınız bu 6 yıl hiç kolay geçmedi ve hala devam ediyor. Eskiden çok enerjiktim çok sosyaldim. Gezerdim gülerdim arkadaşlarımla verimli vakitler geçirirdim. Şuan elimde kalan hiçbir şeyden zevk almayan mutsuz bir kız. Üniversitede herkes arkadaşlarıyla ders sonrası eğlenir sohbet eder bense eve kaçıyorum. İnsanlar tarafından sürekli dışlanıyor gibi hissediyorum. Kendime olan güvenimi kaybettim. Arkadaşlarımla konuşacak hiçbir şey bulamıyorum. Yan yana geldiğimizde sadece susuyorum onları dinliyorum. İleride çok başarılı olmak istiyorum. Mesleğim gereği çok gezmeli insanlarla çok iletişim kurmalıyım. Bunu yapmak istiyorum ama her işe elini uzattığında korkan bir kız var aynaya baktığımda. Eski mutlu konuşkan sosyal halime nasıl dönebilirim ? Hatta ondan daha iyisine nasıl kavuşabilirim ? Tünelden geçiyorum sanki ucunda ışık var görüyorum, koşuyorum sanıyorum ama sanki koşu bandındayım. Sadece koşuyorum ilerleyemiyorum.
Merhaba Hilal,
Yaşadıkların kolay şeyler değil. Profesyonel destek almalısın demiyorum, almak zorundasın. Hayatında ihtiyacın olan tek şey senin dertlerini dinleyecek ve seni doğruya doğru yönlendirecek birisinin varlığı. Terapistler bu konuda sana fazlasıyla yardımcı olurlar. Geçmiş ile olan bağını anlıyorum. Benzer süreçlerden geçtim ve toparlamam çok zor oldu. Hatta şöyle söyleyebilirim, şu an sahip olduğum psikolojik rahatsızlığın varlığından haberdar oldum.
Şansım vardı çünkü çok değer verdiğim bir arkadaşım psikoloji okuyordu. Ondan destek aldım, durumu anlattım ve bana en yakın zamanda doktora gitmemi söyledi. Ben sadece kendimde olan durumlardan yola çıkarak “hastalığım bu olabilir mi acaba?” diye düşünüyordum ama etrafımda kimseye anlatamıyordum. Önce psikiyatr ardından psikologa giderek her şeyi netleştirdim. Artık ailem hasta olduğumu kabul ediyor. Şu an ekonomik bazı sebeplerden ötürü terapilere devam edemiyorum ama Allah razı olsun ilk gittiğim doktor bana bazı şeyleri nasıl kontrol altında tutabileceğimi söyledi.
Anlayacağın, mutlaka bir uzmandan destek almalısın. Bir diğer tavsiyem ise ilaç kullanmayı tercih etmemendir. İlaç hızlı ama geçici çözüm, terapi ise yavaş ama kalıcı çözümdür. Çok ekstra durumlarda ikisini karma yapmak gerekebilir ama sorunlarının ne olduğunu bilmediğim için bir şey demem söz konusu değil.
Sağlıcakla kal, hayat boyu başarılar dilerim. Ne zaman istersen tekrar yazabilir veya e-posta yoluyla iletişim kısmından bana ulaşabilirsin.
Merhabalar şuan gerçekten üzgünüm durumdayken karşıma çıktınız hala yapabileceğim birşey bir çözüm vardır diye düşünürken yazınızla karşılaştım üç senedir sınava hazırlanıyorum ama üç senedir barajı geçemiyorum gören arkadaşlarım ögretmelerim hep şaşırlar nasıl yapamazsın diye ama olmuyor gerçekten okul hayatım boyunca başarılı bir ögrenci iken çok üzdü bu durumlar beni çok yıprandım ama yılmadım geçen sene yani ikinci senemde işletme iki yıllık bölümü tercih ettim herkesten uzaklaşmak için bilhassa üçüncü sene sınava girmeme ailem dışında herkes karşı çıktı yapamıyorsun niye hala deniyorsun diye ama ben biliyorum bir gün istediğim yerde olucağımı pes etmek asla istemiyorum ama insan başarısızlıkla karşılaştıkça düşüyorum toparlamaya çalışıyorum kendimi olucak diyorum ama gerçekten kendimi geliştirmek için herşeye varım ama nerden başlıycağımı bilmiyorum bu konu hakkında Bilgi verirseniz çok sevinirim herşeyi yapmaya hazırım hayatımla ilgili kendimi geliştirmek adına …
Merhaba,
Başlaman gereken nokta o “yapamazsın” diyen insanları etrafından uzaklaştırmak olmalı. Ne kadar çabalarsan çabala ne kadar iyi olursan ol, gerekli motivasyona sahip olamazsan maalesef istediğin sonucu elde edemezsin. Etrafındaki bu insanlar senin için motivasyon kırıcı nitelikteler. Bu nedenle onlarla arana mesafe koymalısın.
İkincisi ve en önemlisi artık belirli bir plana ayak uydurman gerek. Bu hayatını düzene sokmak için bir plan olmalı. Sen dün bu yorumu attıktan sonra ben yazıyı güncelledim. Yeni bilgiler ve yeni kendini geliştirme yolları ekledim. Bunlara dikkat ederek hayatını güzelleştirebilir ve daha verimli bir şekilde ders çalışarak başarıya ulaşabilirsin.
Sağlıcakla kalın, hayat boyu başarılar dilerim.
Mrb. Kaan Bey….
Eksiklerimi farkettigimde ilk sizin gelişimle alakali yazılarınızı okudum. Edebiyat ogrencisiyim ve formasyon alyorum. Çocukluğumla alakali korkularm vardı. Kaybetme korkusu… Küçükken annemin öleceginden beni bırakıp gideceginden korkardim ve bu korkum sevgili oldgnda arkadaşlarıma karşı hep devam etti hala da etkisinden kurtulamadm. Çoğu şey bunun gibi. Hep birseyleri kendm yapmaya korktum ve artık bende bir eğitimci olacağım bunlardan nasil kurtulabilirim. Teşekkür ederim şimdiden.
Merhaba,
Terzi kendi söküğünü dikemezmiş gibi bir durum olacak bu. Kaybetme korkusuna sahip birisiyim ve bu nedenle bir takım rahatsızlıklara sahibim. Nasıl bir öneri yapsam bilemiyorum. Çünkü kendim bile neler yapmam gerektiğini bilmeme rağmen onları uygulamakta bazen zorlanıyorum. Kaybetme korkusu gerçekten çok güçlü bir duygudur ve yönetilmesi çok kolay değildir. Ben psikologa gitmenizi öneririm. Bununla tek başınıza başa çıkabileceğinizi düşünmüyorum. En azından benim önerilerimle bunu yapabileceğinizi düşünmüyorum.
Sağlıcakla kalın, hayat boyu başarılar dilerim.
Merhaba kaan abi ben çok üşengeçim bu yüzden gün içersinde planladığım şeyleri yapamıyorum yapacağım diyorum ama her seferinde erteliyorum bana ne önerirsiniz?
Merhaba,
Üşengeçlik veya tembellik aslında bambaşka bir yazının konusu. Bugüne kadar buna pek değinmemiştim ama yakın zamanda değinsem iyi olacak sanırım. Tembelliği ortadan kaldırmanın pek çok farklı yöntemi var ama işin sende bittiğini bilmelisin. Bir başka ifadeyle yeteri kadar sorumlu davranmazsan bu sorunu aşman pek mümkün değil.
Öncelikle aşağıdaki sorularıma cevap vermeni istiyorum. En azından tembel olup olmadığını kesinleştirmiş olalım…
– İşe/okula gitmek için uyandığında ne yaparsın?
– Spor ile aran nasıl? Hangi sporları yapmayı seversin?
– Odanı çok dağınık gördüğünde ne yaparsın?
– Sabahtan akşama kadar boş olan bir gününde tam olarak neler yapmak istersin?
– Boş vaktin olduğunu düşünürsek birisi sana bir yere bir şey götürmeni istediğinde ne cevap verirsin?
– En sevdiğin hayvanlar nelerdir?
– Senin için sağlıklı olan şeyler nelerdir?
– Kilo aldığını düşündün zaman ne yaparsın?
– En sevdiğin içecek nedir?
– Gitmekten en çok keyif aldığın yer neresidir?
Bu sorulara tek tek cevap verebilirsen çok iyi olur. Böylece tembel olup olmadığını daha net anlamış olur, ona göre öneriler sunabilirim.
Sağlıcakla kalın, hayat boyu başarılar dilerim.