Literatür nedir? Literatür, en geniş anlamıyla, herhangi bir yazılı eserdir. Etimolojik olarak, terim Latince “harflerle oluşturulmuş yazı” anlamına gelen “litaritura” kelimesinden türemiştir. Daha fazla kısaltmak gerekirse literatür edebi değeri olan yazı anlamına gelir.
Literatür, kurgu olup olmadığına ve şiir mi yoksa düzyazı mı olduğuna göre sınıflandırılabilir. Roman, kısa öykü ve drama gibi ana biçimlere göre daha fazla ayırt edilebilir ve eserler genellikle tarihsel dönemlere veya belirli estetik özelliklere veya beklentilere göre sınıflandırılır.
Literatür nedir?
Basitçe ifade etmek gerekirse, literatür bir dilin veya bir halkın kültürünü ve geleneğini temsil eder. Birçoğu denemiş olsa bile kavramın tam olarak tanımlanması kolay değildir. Literatürün kabul edilen tanımının sürekli değiştiği ve geliştiği bilinen bir gerçektir.
Çoğu insan için literatür kelimesi daha yüksek bir sanat biçimini önerir. Sadece bir sayfaya kelime koymak, mutlaka edebiyat yaratmakla eşdeğer değildir. Bazı literatür eserleri ise belirli bir türün (şiir, düzyazı ve drama) kültürel olarak temsilcisi olarak kabul edilir.
Literatür neden önemlidir?
Literatür eserleri, en iyi haliyle insan toplumunun bir tür taslağını sunarlar. Mısır ve Çin gibi eski uygarlıkların yazılarından Yunan felsefesi ve şirine, Homeros destanlarından William Shakespeare’in oyunlarına kadar tüm literatür eserleri tüm toplumlara bağlam kazandırır.
Buna rağmen literatür olarak gördüğümüz şey bir nesilden diğerine değişkenlik gösterebilir. Örneğin, Herman Melville tarafından yazılmış Moby Dick eseri çağdaşları tarafından başarısızlık olarak görülmüştür. Şimdilerde ise Batı edebiyatının en iyi eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Diğer taraftan, literatür kelimesi sıklıkla edebiyat kelimesinin yerine kullanılır. Birazdan söz edeceğim gibi yazılı olan her şeyi edebiyatla sınırlamak mümkün değildir. Bu nedenle literatürü kurgusal ve kurgusal olmayan şeklinde ele almak gerekir.
1. Literatür stres gidericidir
Literatür aslında edebiyatın bir başka adıdır. Bu nedenle onu bu şekilde ele aldığımız zaman edebiyatın faydalarından bahsetmemiz gerekebilir. Gün içinde arkana yaslanıp iyi bir kitapta kaybolmak için zaman ayırmak stresli bir zihin için haritalar yaratılması anlamına gelir.
Araştırmalar edebiyatın, yaygın bir endişe belirtisi olan hızlı kalp atışını yavaşlattığını ve okuyucunun zihnini yarışan düşüncelerden uzaklaştırdığını gösterir. Sadece 6 dakikalık okuma bile stresi %60 oranında azaltma potansiyeline sahiptir.
2. Hayal gücünü besler
World Literacy Foundation’a göre okumak, güçlü bir hayal gücü geliştirmenin en iyi yollarından biridir. Film izlemekle ilgili çok az zihinsel çalışma olsa bile bir sayfadan kelimeler okumak, okuyucuların sahneyi akıllarında oluşturmasını gerektirir.
Söz konusu imgeleme çalışması beynin egzersiz yapması anlamına gelir. Beynin yaratıcı kısımlarını güçlendirerek yaratıcılığı ve yeniliği teşvik eder. Literatürün bu şekilde önemli bir yanı vardır. Dolayısıyla her insanın literatür içerisinden bir şeyle faydalanması çok daha doğru olacaktır.
3. Konsantrasyonu ve odaklanmayı geliştirir
Bir kişinin kısa bir dikkat süresi varsa ve bundan yakınıyorsa okumak iyi gelecektir. Okumak bu işlevi geliştirmeye yardımcı olabilir. Yapılan araştırmalar, beynin diğer medya türlerine göre okurken daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu ortaya koymuştur.
Okurken çalışacak daha az şey vardır. Sadece kelimelerle meşgul olursun. Böylece beyin daha çok çalışır. Bir kitap daha karmaşık veya zorlayıcı hale geldikçe, odaklanma ihtiyacı artar. Bir okuyucu literatürle ne kadar ilgilenirse odak noktası bir o kadar büyür.
4. Beyni aktif ve sağlıklı tutar
Okumanın beyin sağlığı üzerindeki etkisi göz ardı edilmemelidir. Hayal gücünü esnetmek ve konsantrasyonu artırmak zihinsel uyarımın birer örnekleridirler. Beyin bir kastır ve onu çalıştırmak için zaman ayırarak kişi onu aktif ve sağlıklı tutar.
Buna ek olarak, literatür hafif okumalara göre daha zorlayıcı sözcükler içerir. Özellikle eski kitaplar, birçok okuyucunun aşina olmadığı bir dil içerebilir. Bir kişi, çeşitli edebiyatla etkileşime girerek yeni kelimeler ve ifadeler hakkındaki bilgilerini genişletir.
5. Okumak yazma ve iletişim becerilerini geliştirir
Yazma becerilerini genişletmek isteyen biriysen bu durumda bol bol okuma yapman gerektiğini bilmelisin. Neredeyse başarılı yazarların pek çoğu başarılarını okumaya borçludurlar. Literatür okumak sadece hayal gücünü beslemek ve kelime dağarcığın genişletmekle kalan bir şey değildir.
Kişi okuma yaparken aynı zamanda genel iletişim becerilerini zenginleştirir. Bu, yazmanın ötesine geçip normal konuşmalara ve etkileşimlere kadar uzanan bir şeydir. Kariyer veya ilişkiler gibi yaşamın her alanında iyi iletişimin temel anahtar olduğunu unutmaman gerekir.
6. Eleştirel düşünmeyi teşvik eder
Eleştirel düşünme yaşam için çok önemlidir. İnsanların sorunlar üzerinde çalışmasına ve neyin doğru olduğunu belirlemesine olanak tanır. Literatür okumak, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için mükemmel bir fırsat sağlar.
Bir okuyucunun ayrıntıları kavraması, bağlantılar kurması ve kitapta neler olup bittiğine dair kendi fikirlerini oluşturması gerekir. Bu yüzden öğretmenler, öğrencilerinin güçlü eleştirel düşünme geliştirmelerine yardımcı olmak için sık sık literatürü kullanırlar.
7. Literatür tarihi öğretir
Geçmişi öğrenmemek bir şeyleri tekrar etmeye mahkum olmak anlamına gelebilir. Literatür merceğinden, bir okuyucu tarihle benzersiz bir şekilde ilgilenebilir. Bir zaman çizelgesini incelemekten ve gerçekleri ezberlemekten çok daha ilginçtir.
Kitap kurgusal olsa ve belirli bir olaya odaklanmasa bile, okuyucu, metnin oluşturduğu andan itibaren bakış açılarına maruz kalır. Eski Çin’den gelen edebiyat eserlerinin günümüz eserlerinden çok daha farklı gerçekleri ortaya çıkaracağı bilinmesi gereken bir gerçektir.
8. Literatür empatiyi teşvik eder
Her toplumun empatiye ihtiyacı vardır. Aksi durumda herkesi inciten bir cadı avı kaçınılmaz olacaktır. Araştırmalar, edebiyat okumanın okuyucudaki empati duygularını besleyebileceğini göstermiştir. Edebi kurgu, empatiyi teşvik etmede özellikle etkilidir.
Bir okuyucunun daha karmaşık karakterlerin zihnine girmesi söz konusudur. Bu nedenle düzenli olarak kurgusal bir şeyler okuyan insanların başkalarının ne düşündüğünü ve hissettiğini ayırt etmede daha becerikli olması söz konusudur.
Literatür taraması nedir?
Literatür kelimesini edebiyat ile eşleştirmek yerine onu tüm yazınları tanımlamak için kullanırsak özellikle üniversite yıllarında karşımıza çıkan “literatür taraması” ile baş başa kalabiliriz. Literatür taraması gerçekleştirmek için önce onun ne olduğunu anlamak gerekir.
Bir lisans tezi yazman gerekiyorsa, bir literatür taraması yazarak başlaman gerekebilir. Literatür taraması, seçtiğin konu alanındaki mevcut literatür araştırılması ve değerlendirilmesi anlamına gelir. Bir başka ifadeyle yazdığın konuyla ilgili en son durumu belgelemek anlamına gelir.
Bir literatür taraması, okuyucularına konun hakkında derinlemesine bir kavrayışa sahip olduğunu gösterir. Kendi araştırmanın nerede uyduğunu ve var olan bir kararlaştırılmış bilgi birikimine katkıda bulunduğunu görmüş olursun.
Literatür taraması nasıl yapılır?
Çalışmak istediğin bir araştırma alanına karar verdikten ve bir araştırma sorusu oluşturduktan sonra o konuyla ilgili literatürü gözden geçirmen gerekir. Bir literatür taraması, belirli bir konuda yayınlanan tüm eserlerin eleştirel bir özetidir. Peki, literatür taraması nasıl yapılır?
1. Arama alanını genişletmelisin
Günlerdir ve belki haftalardır araştırma sorununu düşünüyor olabilirsin. Bu yüzden düşüncenin fazla kısıtlanmış olması mümkündür. Araştırma sorunun etrafına çok sıkı bir zihinsel sınırlar çizmiş olabilirsin. Sonuç olarak, diğer araştırma alanlarını fark edemeyebilirsin.
Arama alanını genişletmen durumunda literatür konusunda daha geniş kaynaklara ulaşma fırsatı elde edersin. Bu sayede doğrudan araştırma sorunla ilgili olmasa bile kesinlikle üzerine inşa etmen için sağlam bir zaman elde etmiş olursun.
2. Doğru anahtar kelimeleri kullanmalısın
Alakalı kaynaklar için aramandaki sorunlardan biri alakasız olabilir. Anahtar kelimen iyi tanımlanmalıdır. Araştırma sorunu aldıktan sonra, ana kavramlarını belirlemelisin ve ardından her bir kavram için sözcük tanımlamalısın.
Aramanı önce Google’da yapıyorsan ve aramayı daha spesifik hale getirmek istiyorsan, anahtar kelimelerini veya anahtar kelime öbeklerini çift tırnak içine almalısın. Bu, yalnızca senin belirlediğin sırada anahtar terimlerini içeren sayfaları bulmana yardımcı olacaktır.
Aramanı daha odaklı hale getirmek istiyor musun? Bu durumda kendi tezinde veya makalende kullanmayı düşündüğün anahtar kelimeleri kullanmalısın. Bu, bu terimlerin alanındaki alaka düzeyini gösterecektir. Anahtar kelimeler araştırma yolculuğunda sana eşlik edecektir.
3. İlgili kaynakları araştırmalısın
Sınırlı sayıda referansa sahip olmak senin yararına olabilir. Ayrıntılı olarak keşfedebileceğin kısa ama kapsamlı bir kaynak listesiyle karşılaşırsın. Her bir makalenin ayrıntıları üzerinde düşünerek zaman geçirebilirsin. Çünkü üzerinden geçmen gereken kapsamlı referans listesi yoktur.
Ayrıca araştırma alanında çok az kaynak varsa pek çok temel sorunun henüz ele alınmamış ve yanıtlanmamış olması mümkündür. Durum buysa, mevcut literatürde sınırlamalar bulabilir. Bunları kendi araştırma sorunu oluşturmak ve geliştirmek için kullanabilirsin.
4. Alıntıları takip etmelisin
Alıntılar, okuyucuları belirli bir alandaki önceki ilgili araştırmalara yönlendirir. Bir referans veya alıntı ekleyerek, kaynak olarak kullandığın diğer makaleleri ve tezleri kabul etmiş olursun. En önemlisi kendine yeni araştırma alanları keşfetmiş olursun.
İleri doğru veya geriye doğru arama yapabilirsin. Birkaç alakalı makale/tez bulmayı başarırsan, bu kaynakların referans listelerine bakabilirsin. Bu, araştırma alanınla ilgili daha alakalı makaleler bulmanın bir yoludur. Buna geriye dönük arama adı verilir.
Alternatif olarak, başlangıçta bulduğun makalelere atıfta bulunan makaleleri kontrol edebilirsin. Bu ileriye doğru arama olarak bilinir. Anahtar kelime araman yoluyla erişilemeyen makaleleri bulmana yardımcı olabilecek bir yöntemdir.